Daha önce hiç bir bina
inşaatı yaptınız mı? Ya da bir inşaatın yapılmasına şahit oldunuz mu?
İlk sorunun cevabı için
uzun bir süre düşünürken, ikinci soruya ise hemen cevabınız hazır değil mi?
Çünkü hiç farkında olmadan kaç kere bir inşaatın yapılmasına ya da çöken bir
binanın yeniden onarılmasına şahit olmuşuzdur kim bilir. Ama birebir inşaat
yapmak hayatta insanın şanslıysan bir ya da bilemedin iki kere gelir. Ben kendi
adıma cevaplayayım şu sıralar ne yazık ki inşaat yapacak sağlam bir zemin
bulamadığımdan yapamıyorum ancak çok ama çok şahane bir binanın tüm doğal ve
yapay engellere rağmen inşa edilmesini şaşkınla, bazen korkarak, heyecanlanarak
ve titreyerek uzaktan uzağa izliyorum. Hele inşaatın ilk başladığı günü hatırladıkça
içim ürperiyor.
Günlerden 21
Ağustos'tu... Mekan muhteşem Boğaz manzarasıyla Sarıyer sahilinde bir köşe. Hiç
beklenmedik anda bu alanda bir kralın, bir adım atsa uçurumun kenarında duran
genç bir kıza "Ya yalnız değilsen,
birlikte düşeceksek... Korkma, çünkü ben eminim artık" diyerek o kızı
ailesinin terk etmesiyle yapayalnız durduğu o uçurumun kenarından alıp bir ev
hatta yuva inşa etmeye başlamıştı. Ancak o kadar duygular yoğundu ki; inşa
yapacakları arsanın kalitesine bakmak hiç akla gelmemişti. Temel bile atmadan
adeta kumu andıran kaygan bir zemin seçtiklerini farkında bile değillerdi. Aşktan
gözleri kör bir şekilde hiç durmadan inşaata devam ettiler. Hele bir de
kaybetme korkusu üstüne eklenince inşaat iyice hızlandı. “Sevilmeyi şahane bilen bu kadını hep yanımda istiyorum artık.”
sözleriyle kimse bir yere kaçmasın diye duvarlar örüldü. Yine hiç sağlam
olmayan malzemelerle… Bu inşaatın tek doğru malzemesi vardı; o da AŞK! Ancak o
da rüzgar fırtınaya döndüğünde ya da bir artçı deprem olduğunda binayı sağlam
tutmak için tek başına yeterli değildi. Aşk ile birlikte kullanılan diğer
malzeme o kadar yanlıştı ki; ondan kurtulmadan bu binanın sapa sağlam inşaatını
tamamlamak imkansızdı. Ama işte o aşk yok mu, bunu bilsen de inşaatı durdurmana
engel oluyordu. Hatta engel olmayı bırak, her doğal ve yapay olayda zarar
gördüğünde yeniden ve yeniden inşaata başlayacak gücü bile ortaya çıkarıyordu.

Ve sonunda onlarca
fırtına ve depremin ardından yine bir yaz akşamı, hatta tarihi de söyleyeyim 23
Haziran gecesi yeniden temel atma kararı alındı. Üstelik bu sefer zemin kontrol
edilmişti. Yaşananlar sayesinde kazanılan deneyimler en doğru zemini
seçmelerini sağlamıştı. Tüm testler yapıldı, sonuç is yüzde 100 elverişli
çıktı. Aşkla birlikte kullanılan diğer malzemeler de kontrolden başarıyla
geçtikten sonra temel atmaya doğru adımlar atılmaya başlandı. Ama hayat işte
bazen ne olabileceği hiç kontrol edemiyorsun. Hele bir de doğa ile başa çıkmak
imkansız. Ve adımlar atılırken beklenen 9 şiddetindeki Marmara Depremi
gerçekleşti. Yer herkesin altından kaydı, sarsıntılar yaşandı, temeli sağlam
olmayan binalar yıkıldı, bazıları ufak zararlarla atlatırken bazıları ise hiç
zarar görmedi. Genç kız ile kral ise deprem anından o kadar etkilendiler ve
korktular ki; bir ekspertiz raporu bile almaya cesaretleri yoktu. Bu nedenle
inşaat devam etmek yerine ikisi de kendi evlerine geri dönerek “En iyisi şimdi hemen rapor almayalım,
alacağımız sonuç bizi daha çok üzebilir. Biraz zaman geçsin, rahat bir nefes
alalım, ondan sonra ne olup bittiğini anlarız.”
olup bittiğini anlamak için biraz bekleyelim.” dediler. Bu kadar
korkmalarının nedeni ise ikisinin de geçmişinde tüm yakınlarını kaybetmelerine
neden olan başka bir deprem yaşamışlardı. Ve bu bekleme zamanı uzadıkça uzadı.
Birlikte hasar kontrolü yapmak yerine, ikisi de ev görüntüsündeki kendi
zindanlarında olayları anlamaya çalıştı. Genç kız depremin verdiği zararla
parçalara ayrılırken, kral ise bu depremin dış mihraklar yüzünden manipüle edip
etmediğini anlamaya çalıştı. Sonuç mu? Bir yıl kimse sigorta şirketine
başvurmaya cesaret etmeden geçti ve bitti. Koca bir yıl. Ve bir anda sigorta
şirketi onlarla irtibata geçti. Daha doğrusu kral ile ve eğer şimdi dönmezse
zararın büyük olacağını binanın yıkılacağını açıkladı. O arsa üzerinde bina
inşa etmek isteyen başkaları vardı. Ancak döner ve o inşaattaki zarar kontrolü
yaparsa hala onların kalması için bir ikinci şansı olacaktı. Kral da artık
karar verme zamanı olduğunu düşünerek olay mahalline dönüş yaptı. Ekspertiz ile
birlikte....