● Pamir? İstersen Sevil Berberi üvertürünün tamamını ıslıkla çal, seni nasıl ciddiye alacağımı bilemiyorum ben?! Hadi Defne stalker’lığın kitabını yazacak kadar cingöz bir kızımız değildi, Pamir’in de mi gözünün üstündeki kaşından haberi yok, yalı çapkınlığında yaptığı onca mestır’a rağmen? İnsan en iyi ihtimalle dernek gezmekten canı sıkıldığı için kendine meşgale arıyor gibi görünen teyzesinin “seni bilmemnereye CEO yapcem” şeklindeki lakayt teklifini nasıl ciddiye alır da o toplara girer? (O borç olarak belirtilen bar kavgası meselesinin ciddiye alınır tarafı resmen daha bile az olduğu için kendisinden söz etmiyorum.) CEO olcak nitelikte adam, bu kadar mı boştur sahi? Biz “ben çalışmıyorum... ama çok yoğunum diyen Seziş’i geri istemiştik, marin tişörtlü mavi gözlüklü erkek versiyonu geldi bir yanlışlık olmasın iade alıyor musunuz?” minvalinde basitleşmek istemesem de, Pamir’in ciddiyetsizlik seviyesi beni buralara itti, valla suçsuzum hakim bey! Ayrıca o koklamak filan nedir ya allasen? Islık bile zamanında Gallo’nın bünyemde yarattığı irritasyonu yaratmadı ama galiba buna söylenmek yerine... şükür etmeliyim ^^Kısacası, şu an için Pamir’i ciddiye alamadım. Onu Defne’den ziyade Ömer’le görmem gerekiyormuş sanırım, ne de olsa zamanında ortamların tozunu birlikte attırmış olan PamÖm gerçeği diye bir şey var-mış!:D (Ayrıca; bu da mı varmış? pes!?) 

● Seda da şu an için – daha az olsa da - Pamir’inkisine benzer bir iki boyutluluktan mustarip nazarımda. Örneğin; şirketiyle ilişkisini bile doğru dürüst anlayamadığım Neriman İplikçi dedi diye ertesi gün işe bir CEO başlatmayı uygun bulması bırakın Seda karakterinin inandırıcılığını; hikayenin bu kısmının mantıki geçerliliğini bile sorgulatır nitelikte bana! Defne, tepeden inme Passionis’e getirilirken öncekinden yeri boşalan bir yönetici asistanıydı, normal bir şirketin minimum 1 yıllık maaşını çoktan bütçelemiş olması gereken bir CEO adayı değil! Seda’nın şirketinin bir gün önce hesapta olmayan bir CEO’yu başa getirebilecek parası varsa, Defne’nin deprtmanına bütçe açsınlar, kızcağız teslimat yetiştiricem diye damacana taşıyan çocuklardan medet ummasın! 

● Daha fazla Kobi Yönetimi 101 dersine bağlamadan Seda’nın kız çocuklu yeni boşanmış özel hayatta bocalayan kadın hikayesinin, CV’si başarılarla dolu kariyer kadını hikayesinden daha fazla ses getirebileceğini umuyor, bir anne için fazlaca sert ve uzlaşma karşıtı bulduğum tavrına anlam veremediğimi de belirtmek istiyorum. Hatta korktum be kızım, boğulsun mu adamlar üst katta? 

● Şükrü – Ömer –Sinan sahnesi, ve asansör sahnesi çok güzeldi çok çok <3 Sigortanın o an atıp o asansörde kalmalarını tercih edebilirdim hatta, çünkü tamam karanlık Alman operası da zifiri karanlıkta hiçbişi göremedim arkidişlir! 

● Ömer’in geceleyin sokaklarda bağırmayı pek bir seven İtalyan arkadaşı “Ekimde bir sergiye katılmanı istiyorlar” demişti laf arasında. Katılır mı? Ayh o Roma’daki efsane eve DEFNE DE BİR İHTİMAL AYAK BASAR MI BU VESİLEYLE ÇÜNKİ LİFTEN BASSIN LİTFEN!

Sağlıcakla!!
(Not: Özlemişim demiş miydim? ^.^)


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER