Aşkta jandarmalık olmaz demiş İso, çünkü olmaz. Aşk aşk ise korkusuzdur, cengaverdir; ve sahici ise, güven doludur. Güvenmediği, güvenemediği için bir gece bir bankın sol yanından kalkıp karanlık geceye karışan bir adamın o güvenle imtihanını nasıl izlersek; o bankın sağ yanındaki kadının her şeyin işte öyle bir güvenden ibaret olduğunu anlamasını de aynı şekilde izleriz. Güven “sadece bana güven” denilerek kazanılmaz, güvenilmenin en önemli -ve belki de en sislerin arasında gizli, en zon seçilen şartı-  güvenmektir. Hayatta ne çok şey tek taraflı olabilir mesela; aşk, sevgi, öfke, nefret. Güven ise karşılıklıdır. Ya bir bütündür ya da hiç.  

Defne’ye güvenmeyen Ömer yok artık; çünkü Ömer’e güvenmeyen Defne yok. Bu hikayenin tek değişeninin, deyimi yerinde ise törpüleneninin, esnetilenin Ömer olduğuna inanmak mümkün mü? Hayır. Çünkü aşk tek taraflı dönüştürmez. Gerçek aşk, “ben olmasam, o olmasa, şu olsa, bu olsa” diye geçmişi ve geleceği sorgulamayı bıraktırır. “Buyursun, BUGÜN olsun, olacağı varsa” dedirtir. Tüm o kafa karıştıran olasılıkları, kafa karıştırmayacak kadar net olan gerçeklere  döndürmeyi, hem de göğsünü gere gere, buyur ettirir. Çünkü aklı başından alan, hayatta başka bir şey düşündürtmeyen gerçek aşkın “dönüştürdüğü” her insan kelebeler uçuşan içinin en derinliklerinde bilir ki; hiç bir olasılığın, derin derin nefes aldıran gerçek aşkın yanında hükmü yoktur. 

Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk... 

... değil. 

Aşk için güvenmeli, ve derin derin nefes almalı, aşk o zaman aşk. 


Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER