Kısa kısa diğer olaylara da bakalım, ikinci kez
yuvarlıyorum.
“Gallo ile olmasak Passonis için daha iyi olur” diyen yüce
gönüllü adam. Senin onu hissedebilen hislerine sağlık! Şu dizinin enerjisini
arşa çıkaran, DefÖm vuslatının ev sahibi, son vuslat bekçisi Sinan için en kısa
zamanda mutluluklar diliyorum. Atlar, kısraklar, Sinanlar, meşaleleri yakın,
vuslatlar yakın!
Gallo gitsin halay çekeceğiz dedik (yazı bitsin, söz
kalkıyorum ben), çok şükür Nihan-Defne bize halay başı oldular. Fakat bir
şeyden bahsetmem lazım. Bu senaristler bize ağzımızın tadı ile araya giren
kadınları yolmak suretiyle göndermeyi nasip etmiyor. İz’den sonra Gallo da
giderayak asaleti ile gitti, ben yine hanım efendi çizgim de kalakaldım.
Neriman, Koray, Defne benim en sevdiğim üçlü. Bu koalisyonu
görmeyi o kadar çok özlemişim ki, doymadım doyamadım. Hep bu lezzetle kalın e
mi? Size bu yaraşır!
Sude-Deniz ikilisini sevdim desem? Hadi, itiraf edin sizin
de aklınıza yattı gibi. Özellikle Sude’nin sinirlendiği sahneyi oldukça
beğendim. “Bize dokunmayan yılan bin yaşasın” demekten zerre rahatsız
olmuyorum, onlarında bir köşede usulca mutlu olmasına izin veriyorum.
Yeni ekibin enerjisini ilk bölümden anlar mıyım, diye
düşünüyordum. Fakat çok sağlam bir “hoş bulduk” dediler bize. Geniş açılar,
güzel detaylar hepsini baş üstünde aldım, tekrar hoş geldiniz.
"Uzay boşluğuna uğurlamadan önce, son kez."
Canım canım Kiralık Aşk. Yazacak o kadar çok şey var ki ne yazsam hepsi
eksik kalacak. O nedenle yine çook uzun lafın kısası, hoş geldin. Bir kere bile
sıkılmadığım, her anında güldüğüm, ani ruh hallerinde gelgitler yaşattığın bir
bölüm oldu. Ve en önemlisi ne biliyor musun? O çok mutsuz olduğum da mucize
gibi geldiğin haziran akşamı vardı ya, tıpkı onun gibi geldin yine. Defne ve Ömer eskisi gibiydi, hem de bu kez
sevgili olarak. Olması gereken her şey dozundaydı, Neriman ile yine aynı
cephedeydik. Güzel kamu spotlarını, selam çakmalarını verdin. Koriş’imle
kahkaha attırdın. En önemlisi, gerçek aşkın her zaman her engeli aşacağına bir
kez daha inandırdın. Dün gece; özlediğim ama, uzun zamandır görmediğim eski
dost oldun. Hani aynı masaya oturduğunda ne olursa olsun, gülebildiğin, mutlu
olduğun arkadaşlar vardır ya o oldun. Hoş geldin dedim, kocaman sarıldım. Bir
daha arayı bu kadar açmayalım olur mu?

Not: Benim için aklımda kalan tek görüntün bu "kıymetlimiiiisss". Lütfen bir daha dönmemek üzere, kaybol. Aman sakın ha uzay boşluğuna falan karışma!
Güle güle sana Fikret Gallo!