Yine çook uzun lafın kısası; Defne-Ömer sahnelerinin “olması
gerektiği gibi olduğu” bir haftaydı. İster istemez insanın aklına “Demek ki bu
bölüm gibi romantik komedi tadında şeyler yazılabiliyormuş.” fikri
düşüyor. Ancak önemli olan bu çizgide
devam etmemiz. Belirli bir bölüme kadar her şey hazır denmişti ancak, geçen
haftanın sonuçları nedeni ile bu bölümde değişiklikler yapıldığı hissine
kapıldım. Yani izlerken “Ah be Meriç Hanım, eşeği önce kaybettirip sonra
buldurdun bize” deyip gevrek gevrek güldüm. Ben eşeğimi kaybetmek istemiyorum,
bu da yetkililere duyurulur!
Önce Meriç Acemi’nin bu sahneleri yazdıran güzel
kafasına, daha sonra tüm ekibe taa içimden gelen, samimiyet dolu kocaman bir
teşekkür ederim. Ama sanırım en büyük
teşekkürü, Cuma akşamlarına her seferinde umutla ev sahipliği yapan biz sadık
seyirciye etmek lazım. Çok kızdık, çok bekledik ama gerçekten hak ettik. Geçtiğimiz
haftalarda diziye canı sıkılan kaç insan şu an mutluluktan bölümü ezberliyor
^^ Dilerim ki ikinci baharımız olsun, bu
ivmeyi hiç kaybetmeyelim
Uzun zamandır
geçirdiğim en keyifli Cuma gecesi idi. Hepinize rüya gibi mutlu haftalar
diliyorum, öpücükle.
NOT:
Bölüm sonu ben (ASLA TEMSİLİ DEĞİL)