Abilerim ablalarım, şu görmüş olduğunuz sahnede yer yüzünde söylenmiş en sevimli "İYİİİ" denildi.
Bir şeyi “çok” yapmayı hiç sevmiyorum. Mesela bir şeyi çok sevmekten nefret ediyorum. Kiralık Aşk’ı gerçekten çok seviyorum, bu bölümü bu kadar ballandıra ballandıra anlatmamın, göklere sığdıramamın nedeni de bu. Tam boğulurken gelen can simidimi bırakamam. “Mükemmel” olmanın kusursuzluk anlamına gelmediğine inanlardanım. Mutlu edici, huzur dolu ve içe sinmesi mükemmel olması için yeterli, bence. İşte bu yüzden 39. Bölüm mükemmeldi, diyorum gönül rahatlığı ile. Ancak bilirsiniz ki, söylemezsem çatlarım dediklerim büyür içimde! Buyurunuz:

İlk olarak şunu söyleyeceğim, -bu bölüme kadar- dizi çok bariz bir şekilde saçmalamaya başladı. Bizlerin bu haftayı çok beğenmesinin nedeni daha önce izlediğimiz tutarsız ve içi boş bölümler. Evet, çünkü o kadar saçma durumlar izledik ki.. Ya da Defne ve Ömer’i o kadar izlemedik ki; bu  hafta DefÖm görünce çıldırdık mutluluktan. Asla yetişkinlerin ilişkisine benzemeyen saçma ergen ilişkileri de bu hafta biraz olsun normalleşti. O nedenledir ki, bizler bu kadar mutluluk sarhoşuyuz.

Defne Hanım kızımız kansızlık problemi çekiyor diye düşünüyorum, geçmiş olsun. Çünkü Derya, Yasemin ve şirketteki bütün kadınlar kısa kollu tişörtler ile efil efil gezerken Defne o ceketi çıkarmadı, ben piştim. Bu arada iyi ki bu bölüm çok kıyafet değiştirmedi, sadece bir tanesini eleştirmek zorunda kaldık ;)

Çok sevgili yönetmenimiz, ( teknik anlamda hiçbir bilgim yok, onu da baştan belirteyim.) ricaların en büyüğünü ediyorum; ben Ömer’in kafasını bir bütün olarak kadrajda görmek istiyorum. Mümkün müdür? Tam konsantre olup, duygunun dibine vuracağım  Ömüş’ün kafası beni kırıyor. Kesmeyin şu güzel insanların kafalarını, lütfen. Ancak şunu da belirtmeliyim ki  Ömer’in odasındaki kuş bakışı uyuma sahnesini çok sevdim, gözünüze sağlık.

Bu da benim için “Vay, arkadaş hiç mi dikkat etmiyorlar” dedirten bir durum. Özellikle Defne’nin saçlarından çok bariz hissettiğimiz devamlılık problemi. Defne içerideyken saçı yandan ayrılmış, sonra dışarı bir çıkıyor saçtan ortadan. O kadarcık olur mu demeyin, Elçin’in saçlarını izlemekle geçiyor zaten bölüm, acayip sinirleniyorum bu soruna.


Güçlü kalamıyorum... 

Double- couple buluşmalar mı? En bi sevdiğim! Ömer İplikçi’yi her ne kadar bu resmin içinde görmeye şaşırsam da bu dörtlüyü sevdim. Çünkü  bir adet ergen çiftin yanında, bünyem yetişkin çift davranışları da izlemek istiyor. Yasemin de bu çizgide giderse mutlu olacağım.

Bu bölüm hem geçmişe selam çakan hem de geleceğe el sağlayan bir bölümdü. Flashback için gerçekten çok mutluyum. O kadar özlemiştik ki, sanki “Bakın yine aynı eski havadayız” diye bağırdı her dakikası. Böyle bir geri dönüş daha bekliyorum; Ömer’in oyunu öğrendiğinde geçmişte ki ipuçlarını birleştirdiği an da hem de.

Ve bölüm sonunu beğenmeyen varsa  bence hiiç takılmasın. Bir kere  beğenmemek, buldukça bunamak olur. Biz şu sahneleri görebilmek için kaç Cuma’yı ümitle bekledik, unutmayın! Zaten bence  eser miktarda aksiyon olmalı ama bizimkiler bu dengeyi kuramadığı için izleyici paronayaklaşıyor, haklısız.

Türkan Teyze ve Hulusi Dedişko’nun ikinci baharlarını izlemek, çok keyifli olacak. Hele bu işin içine bir de Defne ve Ömer girince tadından yenmeyecek düşüncesindeyim. Heyecanla bekliyoruz efeniim.

Sinan’ı çok seviyorum. Defne ile eskisi gibi arkadaş olduklarını görmek istiyorum. Yasemin ile ilişkisi için de ; “Hiç ummadığım çiftler rekor kırıyor” diyorum.

39 bölümdür izliyorum, ilk kez evet İLK KEZ Defne ve Ömer’in sevgili olduklarını hissettim. İzlerken de mutluluktan gözlerim kanadı zaten.. Normal şartlar altında hiçbir Türk dizisinde ölçüsü tutturulamadığından olsa gerek kıskanma olaylarını sevmem. Ancak canıma o  kadar tak etmiş ki kıskanç Ömerler görünce gözlerimden kalpler fışkırdı. Dozunu aşmadan hep böyle azar azar versek olmaz mı?

Yıldızlı madde ; İso’yu yedirtmem. NOKTA.

Eski dostuma kavuşmuş gibi hisseden biri olarak, bir de çılgın atmayayım diyorum ama sanırım dayanamayacağım:  Haftaya kırk olacağız, sonrası için büyük bir “maşallah” hazırladım, bizi üzmezler diye düşünüyorum. Oh be ümit etmek güzel şey!


Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER