Gülru’nun cür'etine
şaşırıyorum. Tibet Yalçın’a dahi kafa tutan biri hâline geldi. Meğer ne
kıskanç, ne huysuz, ne kinci, ne içten pazarlıklıymış? Eğer, Gülru içinde bütün
bu kavramları biriktirdiyse bundan sonra yapacaklarından korkmak gerekiyor. Annesi
bildiği ablasının nasihatlerine tamamen kulağını kapayıp, üstüne bir de kadına
yapmadığını bırakmıyor. Hangi ara bu kadar acımasız oldu? O yetmiyor, nasıl bir hırs varsa artık!, Gülfem’in moda evindeki asistan kızı casus olarak tutuyor ve ardından türlü hilebazlıklar çeviriyor. Yine yeterli kalmıyor
araba ve gayrimenkullerini satın almaya kalkıyor. Durun daha bitmedi! En büyük darbesi
ise Cihan’ın bin bir emekle açtığı spor salonunu devretmeye kalkıyor. Hiç mi
Cihan’ın değeri yok hayatında? Cihan’ı kullanamazsınız derken kendisi, yaşarken ve
öldükten sonra Cihan’ı en çok kullan kişi oldu. Madem tüm bu olanları
içine atıyordu niye daha önce patlak vermedi? Sindiremediği neydi ki?
Sevilmeyi hak edenlerden
Şimdilik sizi affediyorum canlarım
Tibet: Bu bir dejavu olabilir mi?
Gülru: O dejavuyu her gün yaşıyorum
Azcık kilo almışım. Gömleğimin düğme aralarından içliğim gözüküyor
Belki de Gülfem en başından
beri haklı. Gülru yaşayamadığı hayatın özlemini çekerken tek amacı ve tek
isteği güce sahip olabilmekti. Gülru bu adımları azimle attı. Her bir adımında ardında
koca enkazlar, o enkazların altında kalan insanlar bıraktı. Koskoca Gülfem
Sipahi’ye kafa tutmak ve hattâ onu alt etmek! Zirveye tırmanırken, hırslarına
yenilirken yakınlarını kaybetti. Hem de, Can'ım dediği, en çok güvendiklerini ve ona inananları! Bunu da dert edinmedi ve kendini spot ışıklarının altındaki alkış büyüsüne kaptırdı. Atladığı
şey ise kişiliğini kaybetmesiydi. Nerede o moda aşkıyla yanıp tutuşan Gülru? Neredeydi
hevesi, heyecanı, içindeki kelebekleri kıpır kıpır yapan çırpınışları? Yoksa,
yoksa hepsi alkışın büyüsüne kapılıp akıntıyla yok mu oldu? Gidenlerden geriye
ne kaldı? Şimdi kime sığınarak kanat çırpacak? Bütün bu yaşananların sebeplisi
Gülru oldu. Kaybetti. Hayatla olan mücadelesini kaybetti. Aslında savaşı
kendineydi. İçine yediremediği geçmişine…
Bir sonraki bölümde görüşmek dileğimle.
Mortissa