Kimsin sen?

Aşk öyle güçlü bir bağ ki geçmişte ne yaşanırsa yaşansın bir ân, sadece bir ân tüm olanları silip atmaya yetiyor. Gülru ve Ömer için de böyle oldu. Tanışmaları bile cenaze törenine denk gelmişken, geleceklerinin mutlulukla geçeceğini düşünmemiz hata oldu. Bu aşk uğruna çok kayıp verdiler. Canlarından can koptu. Bir daha iflah olmaz, bundan sonra geri dönüşü yok dedik. Biz yıldık; ama içlerindeki aşk kıvılcımı sönmemiş. O kıvılcım, onları bir araya getirmeyi başardı. Hem de aldatılmışlığın, acının ve bir masumiyetin bitişinin olduğu odada. 

O otel odası, hepimiz için önemli oldu. Ömer’e hiç olmadığı kadar kızdık. Her şeyi yap; ama bir kadını masumiyetiyle sınama dedik. Masumiyet inancı belki de en son sınanacak olan bir kavram. Bence asla sınanmaması gereken kavramlardan… Ömer sınadı. Hem de acısının yüreğinin bir köşede kaldığı boyutta sınandı. Sonra bir baktık ki zaman, tüm yaşananları unutturacak tesirini göstermeye başladı. Ömer’in Gülru’ya olan inancı tekrardan güven seviyesine taşındı. Bu defa Gülru da inanmayı istediği. Kayıplarına her geçen gün bir yenisi eklerken inanması zor olsa da inanmak istedi. Tüm bu olanları yaptıran şeyin adı sadece aşktı. 

Ömrüm olur musun? 

Masa örtüsünün kırışıklığından içimdeki kelebekler öldü!

Çünkü aşk hülyalı bakışmayı gerektirir^.^


Yazı devam ediyor...

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER