Doktoooor poliiiis AMBULAAAANSSSS
Haluk'un doktoru başlarda ''Vay ne sıkı adam!'' diye etik değerleriyle büyüledi. Fakat sonrasında ortalığı dağıtan iki sert adam gardını düşürmeyi başardı. Hiç ikna olmadım, üzgünüm. Üstelik Levent'in tehlikeli adam imajı yerine çaresiz ve habersiz baba halini tercih ederim. Öbür türlüsü bir tık eğreti duruyor çünkü. Ve sen Sevilay... Başlara göre karakterinin ruhu doldu, kabul. Ama oğlun karşında ve elinde gıcır gıcır bir tabanca var. Sen hâlâ ''Haluk çocuk kendine zarar verecek'' diyorsun. Gerçekten mi? Oysa ki biz atış talimi yapacak sanmıştık. Diyaloglar diyorum albayım, işte bu kadar önemli onlar.


İkiziz biz, öküz değil HELL YEAH!

Gençlerin tabu sahnesi araya eğlence sosu katmıştı. Ama 18 yaşında gençlerin hayallerinin ortak teması evlilik mi? Really? Hani bunlar liseli ya, hani bunlar gençliğin baharında ya... Bilemedim. Emre'nin hayali bile daha cıvıltılı geldi. Yine birlikte olun efendim, gezin, görün, eğlenin. Ama hemen evli, mutlu, çocuklu moduna geçiş yapmak için fazla süt kokmuyor musunuz? Yine de Nazlı'nın zarafetine, Selin'in çekiciliğine ve Uzay'ın tontikliğine vuruyorum işi. Çok güzeldiniz çok!

Başta söylediğim gibi benim için sonu başından belli bir bölümdü. Ama duygusu karakterler tarafından çok net aktarıldı. Tolga Sarıtaş'ın seslendirdiği parça ise kalplerdeki kanı coşturdu. Ali bütün bölüm boyunca kırık camlar üstünde dans etti. Sonunda ise müziğin sesini kapatmayı tercih etti. Gerçekten kendini vurursa, kurtulması imkansıza yakın olur. Ama Türk dizileri ne kurtuluşlar gördü, bunu da hazmederiz. Fakat vurmazsa, günü kurtaran bir final izlemiş sayarım kendimi. Dilerim öyle bir şey olur ki ''İşte Güneşin Kızları be kardeşim!'' deriz. Öyle de bir istek, öyle de bir beklenti.

Gerisini birlikte göreceğiz. Siz neler düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.

Güzel günler.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER