Zaman zaman Grey’s
Anatomy’i neden bu kadar çok seviyorum diye soruyorum kendime. Bunun bir
sırrı olmalıydı. Kolay değil seyirciyi 12 sezon boyunca ekrana bağlamak.
Sanırım nedenini bu bölüm buldum. Daha doğrusu nedenlerine bir yenisini daha
ekledim. Grey’s Anatomy asla ama asla
sadece başrol oyuncuları üzerinden yürüyen bir dizi olmadı. Tamam, odak
noktamızda her zaman Meredith Grey vardı. Hikayede atılan her bir adım dolaylı
yoldan Meredith’i etkilese de aslında biz her bölüm farklı bir
doktorumuzun hayatına dokunuyorduk. Bu sebeple 3.bölümün ana konusu Alex
Karev’di. Yine Meredith’i ilgilendiren bir mesele vardı bölümde. Genel cerrahi
bölüm şefi olmuştu ama diğer şeflerin çok daha altında bir maaşa anlaşmıştı.
Sonradan anlaşıldı ki Bailey bunu sırf kendi ayakları üzerinde durabilsin,
gelip hakkı olanı isteyebilsin diye yapmış. O yüzden bu kısımları geçip direk
ana konumuza yani Alex ve aldığı kararlara geliyorum.
Arizona ne zaman konuşsa Alex böyle şaşkına dönüyor.
Her şey ikiz bebek bekleyen bir çiftin acil doğum için
hastaneye gelmesi ile başladı. Doğum sonrası sarılık geçiren bebeklerin
ikisinin de karaciğerinde tümör olduğu anlaşıldı. Acilen uygun bir donör
bulunup ameliyat edilmesi gerekiyordu yoksa iki bebekte ölecekti. Maalesef uygun
donör bir tane vardı, bebeklerin babası. Peki hangi bebek ameliyat
olacaktı? Hangisi yaşayacaktı? Bu zor kararı vermek de Alex’e düştü. Siz
olsaydınız ne yapardınız? Yeni doğmuş iki bebeğin kaderi sizin ellerinizde.
İşte bu yüzden bölüm boyunca “İyi ki doktor değilim, iyi ki!” deyip durdum. Ne
olacaktı, nasıl bir yol izlenecekti? Bunun cevabını Bailey net bir şekilde
verdi; “Öncelikle karar vermekten mümkün
olduğunca kaçınacak. Başka bir donör bulmaya çalışacak. UNOS’un (United Network
for Organ Sharing)başının
etini yiyecek. Seattle’daki her hastaneyi arayacak. Bebekleri muayene edip
hangisinin daha sağlıklı olduğunu anlamaya çalışacak. Tekrar tekrar tahliller
yaptırıp, kontrol edecek. Bütün tümörleri araştırıp, başka birinden yardım
isteyecek. (Tabii ki Arizona.) Cevabı
bulana kadar vazgeçmemelisin…”
Karev saatlerce yemeden, içmeden, uyumadan ikizlerden (biri
kız biri erkek) hangisini kurtarabilirim ve hatta ikisini birden nasıl
kurtarabilirim diye araştırırken benim aklım bambaşka yerlere gitti. Acaba
böyle bir vaka bizim ülkemizde yaşansaydı (Belki de yaşanmıştır.) böylesine zor
bir kararın eşiğine gelselerdi (Şunu da belirteyim iki bebeğin de durumu aynı,
biri diğerinden daha kötü değil.) kıza bir şans tanırlar mıydı? Yoksa hiç
düşünmeden biz erkek olanı kurtaralım mı derlerdi? Doktorlar ikisi için uğraşsa
da ailenin tercihi hangisinden yana olurdu? Ben bu sorular denizinde boğulurken
iki bebeğin de vakti dolmuş acil ameliyata alınmaları gerekiyordu. Alex için
karar zamanı gelmişti. Böyle bir yükün altına giremeyeceğini belirtip pes etme
noktasına gelse de Arizona onu kendine getirdi.
Alex ile gurur duyan Arizona yapmışlar. Çok güzel olmuş.
Bilenler bilir, Meredith ve Alex’in ilişki ilk bölümden bu
yana ilmek ilmek işlenmişti. Aralarındaki bağ çok kıymetli ve özeldi. Buzlar
kraliçesi Meredith ve her an patlamaya hazır bir bomba gibi dolaşan Alex. Bu
iki zıt insan yeri geldiğinde birbirlerinin anne babası oldular, yeri geldi
kardeşi. Hatta birbirleri için hayat arkadaşlarını bile ikinci plana attılar.
Ancak bu ilişki ne kadar kıymetliyse benim için Arizona ve Alex ilişkisi de o
derece hatta ondan çok daha fazla kıymetli. Eğer şu anda Alex pediatri alanının
en önemli cerrahlarından biriyse bunun arkasındaki kişi Arizona’dır. Onun yol
göstericisi, ustası kısaca mesleki anlamda yol arkadaşıdır. Bu yüzden ikizler
hakkında karar verirken en büyük destekçisi Arizona’ydı. Bir nevi dayanak
noktasıydı. Ve iki bebeği de ameliyata aldılar. Babadan
alınan karaciğer kıza nakil edildi bu sırada Alex erkek olan için de
elinden geleni yaptı. Bailey’in dediği gibi ameliyathanede bir mucize yaratmaya
çalıştı ama maalesef başarılı olamadı.
Hayatımda gördüğüm en gerçek oyuncak bebeklerden...
İşte o sırada tam da onun Alex Karev
olmasını sağlayan şeyi yaptı. Kalp atışları yavaşlayan bebeği kucağına aldı ve
kalbi durana kadar öylece bekledi. O zavallı bebeğin son nefesini ameliyat
masasında vermesine gönlü razı olmadı…
Şimdi kim Alex Karev’in kötü bir baba olabileceğini
düşünebilir ki? Her ne kadar sevgilisini sevmesem de (Bence çok bencil.) Alex’in
onunla evli, mutlu ve çocuklu olmasını isterim. Öyle bir ailede büyümemiş olsa
bile, öyle bir aile kurmasını isterim…. Hiç belli olmaz. Uslu bir izleyici olup
evrene yeterince olumlu mesaj gönderirsek Shonda Rhimes bizi duyar ve Alex’e hak ettiği yuvayı verir.
Biraz duygusal da olsa bir bölümün daha sonuna geldik.
Doktorları sadece televizyondan izleyeceğiniz hastanelerden uzak olacağınız bir
hafta olsun.
Görüşmek dileğiyle…