Kiralık Aşk: Sevmeyi bilen adam ve sevilmeyi öğrenen kadın

Defne'nin elbisesini çok sevdim ama en sevdiğim yanı kapanmayan fermuarıydı sanıyorum; çünkü sayesinde sanatsal bir çalışma düzeyindeki fermuar kapama sahnesini izledik. Ömer’in, Defne’nin teninde gezinen başparmağı, Defne'nin ürperen bedeni derken hep alev aldı buralar. Almasın mı? Alsın, içimiz ısınsın tabi ki.. kııhh kıhhh kıhhh :)

Defne’nin, Ömer kendisini izlerken ruj sürmesi ise büyük başarı, kocaman tebrik; misal ben o heyecanla rimel niyetine kirpiklerime boca edebilirdim ama Defne ben mi; kendisi cool bir hemcinsimiz. Zaten ilk bölümden beri Ömer İplikçi’ye mesafe koyabilen ve yakınlaşma sahnelerinden kaçabilen halleriyle ne kadar dirayetli olduğunu da gösterdi. Herkes bu gücü kendinde bulamayabilir :)
Ömer daha fazla dayanamadı, bölümler boyu öpüşmenin eşiğinden dönmüş olduğundan bu sefer niyeti direk belli ederek, rujunu bozmayı teklif etti. Öldük Ömer yeter, Ömer yeter!

Defne Allah rızası için böyle sakin kalabilmeyi nasıl başarıyorsun ?“Bozma.” derken kendinde miydin bebeğim? Hayır farkında olarak mı yapıyorsun bilmiyorum ama Neriman’ın sana verdiği tüyoları tek tek uyguluyorsun, Ömer gibi übermensch bir varlığı, hem baştan çıkarıp hem kendini sakınıyorsun, öptürmüyorsun ya işte seni bir adım önümüzde tutan etkenin bu olduğunu düşünüyorum. Hayır, senin yerinde olup da 5-6 tane ruj tüketecek insanlar var ama insanlar peluş ayılarına sarıladursun, sen Ömer İplikçi’ye sarılıyorsun. Adaletin bu mu dünya!!! (Kıskandığımı da nerden çıkardınız?)

Defne’ye ilişki nasıl yürütülür dersi vermeyi planlıyordum ama bu haftadan sonra vazgeçtim. Defne bir kurs açsa da tüm arkadaş çevremle gelip katılsam. Hepimiz Defne Topal’ın askerleriyiz artık…

Bu arada öpüşmek için sözleşen ilk çiftsiniz, birinçsiniz… Sizi çokça sevdiğimi söylemiştim sanıyorum. Gerçi bir tek ben değil sizi gören her canlı aşık oluyor ya size o resepsiyon sahnesinde edilen iltifatlar iç sesim gibiydi. Deniz’in Defne ile dansına sinirlenen ama beyefendiliğini koruyup hem Defne'yi hem kendini zor duruma düşürmeyen Ömer candır. Defne’nin, Ömer’in bakışlarından tedirgin olup dansı yarıda kesmesi de candır tabii ki; bakışarak anlaşan çiftlere bayılırım. Neyse ki sonunda Deniz Tramba’nın kim olduğunu öğrendi Defne. Bu cephede çok fazla aksiyon kokuları alıyorum ve heyecanla bekliyorum.

Gelelim final sahnemize; ben dans etmeyi sevmem çok da özel bir yeri yoktur benim romantizm anlayışımda ama Ömer ve Defne ikilisini dans ederken izlemek şahaneydi. Daha da şahane olan ise Ömer’in konuşmalarıydı. Adam resmen ayaküstü şiir yazıp Defne'nin gözlerinin içine baka baka okudu ya biz yine katı halden sıvı hale geçiş yaptık. Ve sonunda aylardır ima ettiği evliliğin teklifini de yaptı hem de nasıl güzel bir pozisyonda… Ömer’in cevap için Defne'yi sıkıştırmayacağını düşünüyorum. Hatta Defne'den cevap beklemeden "Sen bi' düşün." diyebilir çünkü Defne'nin kabul etmeyeceği fikrini de bir yanında tutuyor Ömer. En azından kendisinden emin olmayan Defne’ye kendini en güzel şekilde ifade etti. “Hayatımı seninle yaşamak seninle yaşlanmak istiyorum.” dedi… Bu bile artık Defne’nin “Ömer’deki Defne”yi anlayabilmesi için büyük bir unsur.

Ahhh bölüm o kadar güzeldi ki atı alıp Üsküdar'ı geçmişim ama söyleyeceklerim hala bitmedi; hani yazımın en başında dedim ya "Kiralık Aşk hayatımıza çok fazla güzellik kattı." diye; evet, en büyük güzellik Ömer karakteri. Ömer-Defne ilişkisi ama sadece aşk hikayesi güzel olduğu içinde değil başka hususlarda da kalbimize dokunduğu için özel bir proje bu. 

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER