4- "Hiçbir şey görmedin, anladın mı?"Dört numara ama bence en önemli kırılma anıydı bu. Bir nevi dönülmez akşamın ufku yani. Yaralarını görmesi önemli değildi aslında. Arkasını dönüp de Selin'i görünce önce bir rahatlama ifadesi geldi yüzüne. İçindeki küçük çocuk baktı bir an ve Selin onu gördü esasında, gözleri de o yüzden doldu. Bu yükü, hayatı boyunca yalnız çekmişti Ali; kendine vurdumduymaz, gamsız bir rol yazmıştı ve o rolü ezberlemişti. Ezberinin bozulduğu anda rahatlamasına engel olmadı çünkü yükünü paylaşacak birini bulmuştu artık. Bir anlık boşluktan sonra gömleği ile beraber zırhını da yine giydi ve şovunu yaptı.
5-"Süt dökmüş kedi gibi olmuşsun boncuk gözlerinle!"
Selin bir gece önce karşılaştığı boncuk gözleri yeniden karşısında görünce hemen tanıdı. Ali'nin annesine pek yakın hisler beslemese de empatinin doruğunda yaklaşıp Ali'nin yaşadığı korkuya ortak oldu. Az önce en yakın arkadaşım dediği Tuğçe'nin saçma akıl dağıtma çabalarını tersleyen Ali, böyle bir durumda fiziksel temaslı destekle daha önce hiç karşılaşmadığından, Selin önce boynuna sarılıp sonra elini tutunca tutamadı artık kendini, aktı gitti Selin'e. O anda ne annesi ne Emre vardı ve Selin'in karşılıksız desteği "Gel!" diye seslendi o küçük çocuğa. Emre'nin gelişi ve Rana'nın müdahalesi ile kısa sürdü bu an ve Ali'ye hiç yetmedi. Selin'e de yetmemiş olacak ki akşam geri döndü olay mahalline ve içini açtı Ali'ye. Ali'nin hiç doyamayacakmış gibi baktığı o yumuşak halleriyle sel oldu aktı. "Kalbi kırık küçük bir erkek çocuğunun gözleri var sende." deyip ellerini, eline aldı. Selin, Ali'nin gözündeki derin maviye düşeceğini anladığı anda ateşe değmiş gibi geri çekti kendini. Selin'in yanına geldiğini, Emre'nin bildiğini öğrenince Ali hayal kırıklığını en bildiği şekilde dışa vurdu, soğuk ve mesafeli tavrında "Özel anımızı Emre nasıl bilir?" kırgınlığı vardı. Maskesini takmış bir Ali ile karşılaşınca Selin de her zamanki gibi üstüne gitti ama Emre'nin giyinme odasına girme zamanlamasının yardımıyla Ali, iyi savunma yaptı.
6- "Kendi evinde bol bol yüzersin..."
Ali'nin kısa sürede geldiği uzun yolun ilanıydı bu cümle. "Evimde kalabalığa alışkın değilim."den "Sapıtacaksan benim yanımda sapıt!"a ani yolculuk. Dünya da yıkılsa o gece Selin'i eve getirecekti Ali. Hislerinin anlaşılma ihtimaline rağmen en büyük riski aldı ve arkadaşlarının yanında maskesini çıkardı ilk kez. Babasının yeni karısının kızından sorumlu olmanın yanı sıra bir alanını belirleme hali de yok değildi hani. Daha çok hayatındaki en önemli insan olma yolunda hızla ilerleyen bu haşarı kızı güvende tutma arzusuydu sanki. Selin'i, Selin'in kendisinden bile koruyabilecek bir güce sahipti o an ve Selin de fazla nazlanmadan bu hakkı tanıdı ona.