1-"Sana bir şey olacak sandım!"
Selin'in ilk ve en etkili geri adımı attığı o an. Ali'nin gıcık olduğu üvey kardeş halinden çıkıp "Bu kızda, bundan fazlası var." diye düşündürttü tek bir cümle ile. Ali'nin bakışında anlamın değiştiğini anladı ve son darbeyi "Öyle demesene, ben üzülürüm..." ile vurdu. Kendisi için korkan ve ailevi sorunlarının kabuğunu sıyırdığı ilk anda, koşulsuz yanında duran birisi çıkmıştı karşısına. Selin dik başlılığın ve yumuşaklığın muhteşem karışımı ile ilk duvarı gümbür gümbür yıktı farkında olmadan. Beş dakika sonra Emre ile buluşurken dudakları, Ali bu kadar olağan dışı bir kızın bu kadar olağan bir şekilde öpülmesine sessizce isyan ederek başını eğdi öne.
2-"Sen çok adi bir adamsın!"
Ali'de bir şeylerin değiştiğini daha kendisi sindiremeden Tuğçe yüzüne vurdu. Derin bir inkar içinde, bu kadar çabuk bir olaya dönüşeceğini hesap edemeden anlattı Ali evlilik sözleşmesini. Bundandı belki de Selin ellerini Tuğçe'nin saçına doladığında, önce Selin'e koşması. Selin evdeki böceğin Ali olduğunu anladığında "Bu kadar kötü olamaz, olmamalı." diyen iç sesinin hayal kırıklığı geldi oturdu yüzüne. Çünkü içten içe hissediyordu Ali'de görünenden fazlası olduğunu ama tohum halindeki bu hislerine Ali'nin "Sence"si ile anında kilit vurdu. Ali'nin Selin arkasını döndüğü an solan gülümsemesi ise "Anla ve daha fazla yaklaşma!"dan, "Şimdi gitme diye tutsam kolundan, ne derim ona?" karmaşasına dönüşmüştü.
3-"Kalbine iğne batırılıyor gibi olunca kıskanmak mı oluyordu?"
Ali, Selin ve Emre'nin öpüşmesindeki derinliği, kanka modunda sorgularken Selin her zamankinden daha öz güvenli bir şekilde kapıda beliriverdi ve dünya o anda durdu Ali için. Çağırmadan gelmesinin yarattığı şaşkınlıktan ziyade bu güzellik ile ummadığı anda karşılaşmanın ve onu yeniden evinde görmenin mutluluğuydu sanki. Emre ışığa uçan pervane gibi peşi sıra ilerlerken Selin'in çok farklı bir ajandası vardı: Yeni arkadaşlar edinme kisvesi altında Emre'deki kafa karışıklığını gidermek. Kıskançlığın tarifini Emre yapmış olabilir ama yüreğinin -kendisinin bile var olduğunu bilmediği- bir yerinde kıskançlığı hisseden ve yüzüne yansımasını engellemek için büyük bir savaş veren, Ali'ydi. Emre bunun bir ilişki olduğunu kabullenip Selin'in yanağına öpücük kondururken Ali bir saniyeliğine de olsa kontrolünü kaybetti ve hıncını elindeki bardaktan çıkardı. Selin kısa bir süre sorguladıysa da bu kazayı, yüreği yoktu henüz daha derin mavilere inmeye.