Birer birer kayıp giderdi
her bi' sevilen
Yenisi gelmez, eline geçmez hele ki değeri hiç bilinmeyen
Yürekte varsa sevgiden de ötesi
Sen ağlasan da boş, ışık da yaksan nafile
Odan karanlık, hep loş
Hayatın emri, "Hep koş"
İşte Show Tv'nin Gelsin
Hayat Bildiği Gibi dizisi tam da böyle koşuyor adeta yeni sezona da giriyorken.
Eeeeee zaten isminden ötürü bi' adım öndeydi de bence. Dizi ismini söylerken
şarkıyı da peşine söyleyip moda giriyoruz. Sonra bizi Sadi ve Songül karşılıyor
o minnoş evlerinde. Kah gülerek kah suratlar azıcık ekşi halde. Hemen sağa
kayıyoruz Zülfikar'ın annesi ve yeni yeni eve dönen uslanmaya yakın olan Ozan
karşılıyor. Oradan hole doğru çıkıyoruz aaaaa o da kim Gizem ve annesi. Hemen
holden karşı tarafa bakıyoruz ki Melek tek başına göz kırpıyor. Tek çünkü birkaç
sene sonra tek başınalığı anca başka yerlerde tamamlanacak, burada annesi ve
üvey babası ile asla değil.
Aynen aşırı kalabalık kadro, bu yazı başlangıç olsun gibi düşünün ^^
Salonda çekirdek aile kol
kola girmiş bize bakıyor. Canımız Can ve onun temiz kalpli anne ve babası.
Nasıl ebeveyn olunur? Dersi verebilirler birçok yerde, ek iş olmuş olur böylece.
Sadi Hoca yaz bunu deftere. Mert ve Derya mutfaktan elleri kolları dolu
tabaklarla geliyorlar bana doğru. Ne tatlı abla& kardeş. Şimdilik öyle,
ileride anası ve oğluşu da deriz herhalde ^^
Aylin, Sanem, Araz ve
tayfası ise şimdilik arafta. Seçimleri, gidişleri, gelişleri, dönüm noktaları
derken kilerde beklemedeler. En güzeli gibi duruyor bugünlerde, sonra hayat
onlar içinde gelecek bildiği gibi. Gün doğmadan neler doğar be çocuklar...
Biraz hızlı biraz yavaş
giriş yaptım sanki. Acelecilik ve ağır gidişat arasında debeleniyor gibiyim.
Tıpkı izlerken bölümleri okuldan, Songül ev, Sadi ve Yaver ortaklığı, oradan
orası, Melek ile Zülfikar aşkından Melek'in şeytan annesi ve ondan beter üvey
babasına geçişler gibi. Kadroyu dolu dolu yapmışsınız gözümüzü ayıramıyoruz
ekrandan Gani Hoca ^^
Melek'in üvey babası
diyorum ama Celal isminden bile nefret etmemizi sağlayan Tolga İskit'e çok
teşekkür ediyorum. Açıkçası iyileşip daha sonra yürürken yapacağı kötülükleri
daha büyük merakla bekliyorum. Keza Melek'i canlandıran sevgili Rojbin Erden'i
de beğenerek izliyorum. Sesi de ne güzelmiş, konservatuar mı okusalar Zülfikar
ile ne????
Çok tatlişler ahali <3
Ozan ve Sanem gençlerden favori
çiftim. Ozan'ın iyileşmeye niyetlendiği son bölümden sonra Sanem'in de sevgiyle
kalbinin sıcaklaşacağını hissettim. Aylin'den daha iyi olacak, daha başarılı
olacak diye el arttırıyorum. Ve onların pamuk kalpli annesini canlandıran Merve
Engin. Sen Zülfikar ve Ozan'ın gerçek annesisindir, nokta! ^^ (Daha fazla
sahnesi olabilir mi acaba??? Mersiiiii)
"Songül ve Sadi iyi ki birbirini
bulmuş." Diyoruz ya hep beraber işte orası hep mis. (Diyoruz değil mi???) Aç
parantezi... Ertan Saban ve Devrim Özkan ne güzel çift oldunuz siz öyle. Nasıl
yakışmak nasıl oyunculuk resitalleri. Ertan Saban'la oynayan tüm genç ekip çok
şanslısınız çok... Kapa parantezi... Yani Sadi'nin Emin olduğunu da geçmişinde
neler yaptığını da biliyoruz. Songül'ün mesleğini de. Ama bize öyle güzel dünya
kurmuşlar ve kurgulamışlar ki onun içine başarıyla çekiliyoruz. Zaten dizi dediğin
tam da böyle bir şeydir. Bir dünya kurmak, o dünyaya seyirciyi inandırabilmek.
Okulların durumu, öğrencilerin neler çevirdiği gibi durumları da gözler önüne
seriyor. Karabayır ismi de cuk olmuş. Eeee beyaza çıkmak için kara bayırdan
aşağıya yuvarlanmak gerek önce. Sonrası hep güneş hep aydınlık...
Yaver karakterini canlandıran
Sercan Gülbahar'ı unuttuğumu sandınız değil mi??? ASLAAAAAAAA... Hani dizide
hangi karakteri canlandırmak istersin? Diye sorsalar hiç düşünmeden Yaver
derim^^
Ne diyoruz zaten;
Gelsin hayat bildiği gibi, gelsin
İşimiz bu, yaşamak
Unuttum bildiğimi doğarken
Umudum ölmeden hatırlamak
Bol olsun reytingi, güzel
olsun sahneleri, nice yazılar da gelir belki... Gelir bence, çünkü konuşacak çok şey var. Her karakterin ayrı hikayesi var. Her karakterin hem de...
Sevgiler...
* Gelsin Hayat Bildiği Gibi - Ceza & Sezen Aksu
** Pamir Pekin'e de şimdiden hoş geldiniz diziye diyorum
*** Müzikler için Uğur Ateş ve Saki Çimen'e ayrıca teşekkürler