Başımın Üstünde Bir Çatı Olsun!

Bu cümleyi Rahmetli ananemden duyardım. Evde çıkan her kanlı kavga sonrası aile hayatını terk edip gitmeye kalkışan babamın ardından (ki kendisi bu terk etme eylemini 18 yaşımı doldurduğum anda gerçekleştirdi) Ananem, ağlayan annemi teselli etmek için, "Koca dediğin boş teneke başımızın üzerinde bir çatı olsun yeter" derdi. Annem hiçbir zaman bu öğüdü dinlemedi. Dayaklarına katlanmaya, o dayakların öfkesini benden çıkarmaya ve inatla babama katlanmaya devam etti. Oysa Rahmetli Ananem ona adeta cenneti vaad ediyordu. The Walking Dead yazarları da yarattıkları dünyada kahramanlarına daima bir çatı empoze ettiler. Hershel'ın çiftliği, Woodbury, Hapishane, Terminus, Hastahane ve son olarak da Alexandria..

Alt metin olarak kıyamet zamanında bile göçebe olmakla, yerleşik olmak arasındaki tartışmayı şiddetle dillendiren yazarlarımızın son ideal mekanı Alexandria adeta bir cennet görünümlü cehennem. Dördüncü sezonun sonunda tren raylarını Hansel'in bıraktığı ekmek parçalarına benzetmiş, izi takip eden ekibin de Cadı'nın Şeker Evi'nde tuzağa düşecek diğer çocuklar olduğunu söylemiştim. Terminus yanıltmadı. Alexandria ise ortalık bir vesileyle yangın yeriyken evindeki sıcak köşesinde oturup sosyal medyada ahkam kesenlerin gördüğü "Direniyoruz!" rüyasına benziyor. Rick sokaktan gelen adam ve onlara, "Çık bakalım!" diyor. Dahası Rick Alexandria'da Mor Çatı'yı da kurdu. Atide de sadece aşık olduğu kadınları koca şiddetinden kurtaracak.

Altıncı sezonun ilk iki bölümünde yazarlar Alexandria'yı tıpkı Terminus gibi hayatımızdan silkeleyip atacak mı yoksa bütün sezonu orada mı geçireceğiz? Yapılan teknik, digital ve dekor yatırımına Türk kafasıyla bakarsan ekip Alexandria'dan üç sezon çıkmazmış gibi duruyor. Bütün sezonu bir çatı altında geçirsek fena olmaz. Üstelik, "Bana mimarinin sırlarını öğret, yaşlısın ölürsen ne olacak?" diyen Noah'ın ardından ebediyete uğurladığımız Alexandria'nın koruyucusu, Deanna'nın denge çubuğu haline gelmiş olan kocası da yok. Dahası duvarların dışında Aaron'un öldü dediği sürgün edilenler ve artık Alexandria'dan haberdar olan salyalı Sokak Köpekleri de varken. Ay onlara Kurt demeğe dilim varmadı, kusura bakmayın.