The Walking Dead: Ne kaldı elimizde?

Yaşasın Carl ve Sivilcesiz Ergenlik!

Arkadaş, her şey mi bu kadar değişti? Evet, benim neslimin acı eşiğini arşa çakan 20 Yaş Dişi artık tarihe karıştı, kabul. Fakat o ergenlik sivilceleri? Onlar da mı yok? Ne şanslısınız drama kuzuları.. Her sabah aynada bir kabusa uyanıp, kısmen yanaklarda bolca da alın yazımıza bulaşan, "Kaşıma, koparma iz kalır!" uyarılarıyla hatır hatır iz yüklendiğimiz ergenlik sivilcelerinden bihaber Carl olmak varmış şu hayatta vesselam! Ergenliğin olmazsa olmazı bu sivilceler de 20 yaş dişi gibi tarih olmadıysa her çocuğun beslenme çemberinde baş köşeyi süsleyen temel abur cubur gıdalar ve fast food çılgınlığından uzak sürdüğü kıyamet hayatının Carl'a bir armağanı olmalı.

Ancak ekrana tatlı bir bebe çağında gelen Carl artık delikanlı oluyor. Keşmekeş içinde hiç tanımadığı duyguları tanımaya başlıyor. Şahsen altıncı sezonda Carl'ın aşk hayatını izlemek, oğlanın gözümüzün önünde eriyip gidişini görmek istemem. Bu sezon finalinde bir küçük deneme izledik. Tadında kalsın, rica ederim. Mersi.. Carl'ın bu dramadaki asli görevi yazar ekibinin biraz da, "Çevre mi, aile mi, genetik mi mühim" sarmalının cevabını arayış hali gibi. Carl, ana kuzusu olduğu çağlarda korkunç travmalara maruz kaldı. Annesini cennete (eğer mümkünse) uğurladı daha ne olsun? Yine de tam bir Hero gibi davrandı. Rol model olarak seçtiği babası ile çatıştı. Çok sıkıcı bir dönemdi Allahtan kısa kestiler. Pre-Delikanlılık Dönemi'ndeki kendinden büyük olana aşk duyma sendromunu çaktırmadan Michonne ile yaşadı. Oysa asıl aşkı Maggie'de bulmalıydı, fırsat olmadı.

Altıncı sezon Carl'ın da, Chandler Riggs'in de yetişkin olmaya adım attığı yani erkek çocuklarının plastik malzemesinin önce "çirkinleşip" sonra hızla değiştiği döneme denk gelecek. Yeni sezon başladığında "Bu kim yahu?" demeye hazır olun.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER