HBO ve Sky Atlantic ortaklığıyla hazırlandı. Oscar ödüllü aktris Helen Mirren'ın başrolünde olduğu mini dizinin sezonu 4 bölümden oluşuyor. Dizinin senaryosunu Nigel Williams (Elizabeth I) yazdı, yönetmenliğini Philip Martin (Prime Suspect) üstlendi.

Mirren, dizide Rus imparatoriçesi II. Katerina'yı oynuyor. Çariçe II. Katerina, 34 yıl boyunca Rusya'yı yönetti ve 18. yüzyıl Rusya'sına damgasını vurmuş bir Çariçe. Kırım'ı Rus topraklarına katan, Prut Savaşı sırasında Baltacı Mehmet Paşa'yla antlaşma yapan da kendisi. Dizide Catherine'in son yılları, Grigory Potemkin'le olan takıntılı ilişkisi, skandallar ve anlaşmazlıklar anlatılıyor.

Yayın hakkı D-Smart'ta.

Sekiz bölümlük sezonuyla ekrana geldi. Mini dizi. Tom Rob Smith’in hazırladığı dizinin başrollerini Richard Gere, Helen McCrory ve Billy Howle paylaşıyor. Hatta dizi Gere’in kariyerinin ilk dizi başrolü.

Londra’da geçen hikaye politika, medya ve polis üçgenini konu alıyor. Max Finch'in patronu olduğu National Reporter gazetesini oğlu Caden yönetmekte. Birleşik Krallık’ta genel seçimlerin yaklaştığı ve ülkedeki gerginliğin gün geçtikçe arttığı bir dönemde ülkenin ilk Müslüman başbakanı Jahan Zakari ve muhalefetin lideri Angela Howard kıyasıya yarışmakta.

Yaşanan bazı olayların baskısıyla Caden kriz geçirince annesi Kathryn yeniden ortaya çıkarak oğlunun yanına geliyor. Ailenin yıllar sonra aynı çatı altında olmasıyla üçü arasında büyük bir hesaplaşma da başlıyor.

Diziden daha geniş biçimde burada bahsetmiştim.

Sezonu 6 bölümden oluşan bir diğer mini dizi. Diziyi Bathsheba Doran hazırladı ve bölümler Netflix Türkiye’de de bulunuyor. Başrolde Emma Appleton, Michael Stuhlbarg, Luke Treadaway ve Keeley Hawes yer alıyor. Hikayesi Londra’da geçiyor.

1945'te, İkinci Dünya Savaşı'nın yeni bittiği dönemde yapılan seçimlerden İşçi Partisi galip çıkmış, Winston Churhill'in başını çektiği Muhafazakar Parti yenilgiye uğramış. Değişen yönetimle birlikte Birleşik Krallık'ın Sovyet yönetimine yaklaşmasını istemeyen A.B.D. için çalışan Ajan Rowe, kabinedeki Sovyet ajanını bulmakla görevlidir.

Kabine için çalışan genç devlet memuru Feef Symonds’ın karşısına çıkarak yardım ister. Feef'in kabul etmesi aynı zamanda kendi devletine karşı çalışması anlamına da gelmektedir. Ancak bazı sebeplerden kabul etmek zorunda kalır. Kendisini açığa vurmadan gerekli bilgileri öğrenmenin ve ajanı bulmanın yolu İşçi Partisi’nin yükselen yıldızı Hugh Fenton'dan geçmektedir.

Diziden daha geniş biçimde burada bahsetmiştim.