Agatha Christie'nin eserlerine veya uyarlamalarına uzun yıllardır ilgi duyan birisi olarak fırsat buldukça takip etmeye gayret gösteriyorum. On Küçük Zenci romanının tiyatro uyarlaması da bu zincirin yeni halkası oldu.
Romanın bileni, okuyanı, çeşitli uyarlamalarını izleme fırsatı bulanı elbet çoktur. Christie'nin en çok satan ve en popüler eseri olmasının yanı sıra benim de en sevdiğim romanıdır. Bir süredir sergilenen ve sergilenmeye devam edecek olan Tiyatro Ak'la Kara yapımı oyun, kadrosunda Ediz Hun'u da bulundurmasıyla özellikle öne çıkıyor. Hatta usta aktörün kariyerindeki ilk tiyatro oyunu olmasıyla da biliniyor. Oyun, 9-10 Aralık'ta sahnelenmek üzere Ankara'ya geldi.
Kısa Konusu:
10 kişi Bay ve Bayan Owen isimli bir çiftten Zenci Adası'nda verilecek bir parti için davet mektubu alır, kişilerden bazıları çalışmak için bazıları ise haftasonu eğlencesi için çağrılmıştır. Farklı meslek gruplarından ve apayrı kişiliklere sahip bu on kişi aslında neden orada olduklarını öğrendiğinde artık herkes için çok geçtir. Bu adada gerçekten sadece 10 kişi mi vardır? Eğer öyleyse...
Karakterlerin her birinin geçmişlerindeki belli kişilerin cinayetleriyle suçlanmasıyla ortam değişiyor ve tabiri caizse asıl hikaye başlıyor. Birer birer konukların ölmesiyle de ortam geriliyor ve şüphe, kalanları ele geçirmeye başlıyor. On Küçük Zenci, nihayetinde iki perde ve iki saat civarı süresiyle "Gerçekten adalet yerini buluyor mu?" sorusunu sorduran başarılı bir oyun/uyarlama.
Tek mekan üzerine kurulu olduğu için romanla ilgili belli bazı değişiklikler yapmış olmaları göze batmadı ve hikayeyi bilenleri rahatsız edici derecede değil. Ayrıca katilin kim olduğuyla ilgili şüpheyi karakterlere dağıtmak için bazı eklemelerde bulunup genel olarak özüne sadık kalmaları da yakışmış. Müzik ve ışık kullanımı başlarda biraz tuhafıma gitse de oyunun içine girdikçe ona da alışması zor olmadı.
Oyunculuklar ise kesinlikle oyunu bir üst seviyeye taşıyan bir diğer faktör. Ediz Hun, tabii ki rolünde gayet başarılıydı. Ali İl ve Pelin Turancı'nın performansları ise benim için özellikle dikkat çekici oldu. Lombard ve Vera hikayeleri gereği zengin ve parlatmaya müsait karakterler olduğundan düzgün bir performansın özellikle şart olduğu karakterler. Ama iki oyuncu da durumu kotarmayı bilmiş. Hatta Lombard'ı "eğlenceyi seven ve esprili" bir karakter olarak sahneye taşımaları iyi bile olmuş.
On Küçük Zenci, "Keşke finalini bir şekilde unutsam da yeniden öğrensem" dediğim eserleri listelersem kesinlikle ilk üçe girer. Sonunu geçtim, ben romandaki "sıralamayı" dahi bunca sene sonra hala hatırlayan biriyim, tekerlemesi eksik desem olur. Oyunda haliyle durdurup geri sarabileceğimiz veya sayfalarca geriye gidip detayları gözden gözden geçirebileceğimiz bir durum olmadığından, akış da bir nevi hızlı olduğundan "Katil kim?" sorusunun düşünme aralığı göreceli kısa. Ama zaten tahmin etmesi oldukça güç olduğundan On Küçük Zenci'nin bu handikabı pozitife çevirmesi zor olmuyor. Oyunun final bakımından da başarılı olduğu sırf salonun tepkisinden anlaşılıyordu. Bende o derece etkili olmadı sadece. Olabilseydi her şey tam olacaktı. Ama vermek istediği mesajı genel anlamda vermeyi bildiğini söyleyebilirim.
Velhasıl yapımda ve performansta emeği geçen herkese teşekkürler. Tavsiyedir.
Not: Ankara Devlet Tiyatrosu bir süre öncesine kadar Christie'nin bir diğer eseri "Fare Kapanı"nı sahneliyordu. Bir şekilde denk gelebilirseniz onu da izlemenizi tavsiye ederim.
Not 2: BBC, 2015'in son günlerinde On Küçük Zenci'den uyarlama "
And Then There Were None" isminde bir mini dizi ekrana getirdi. O da aklınızda bulunsun, güzel bir uyarlamadır.
Oyunun Künye Bilgileri:
Yazan: Agatha Christie
Çeviri ve Dramaturji: Savaş Özdural
Yöneten: Burak Karaman
Yönetmen Yardımcısı: Merve Yel Tetikel
Dekor: Behlüldane Tor
Kostüm: Akın Tezer Tunalı
Oynayanlar: Ediz Hun, Oya İnci, Ali İl, Pelin Turancı, Fatih Gülnar, Hakan Akın, Özdemir Çiftçioğlu, Cengiz Eşiyok, Ilgın Angın, Ozan Altuntaş.
![]()
![]()