Bir yılın sonuna daha çok şükür ki geldik. Demek ki, yılın en sevdiğim 10 filmini sizlerle paylaşmanın da zamanı geldi. Her sene bıkmadan, usanmadan not düşüyorum: sinema zevki sübjektif bir şey olduğundan, benim listelerim daima tavsiye niteliğindedir ve kendi kişisel beğenilerimi yansıtır. Sonra yok efendim koskoca yönetmen bilmem kimin yeni filmi neden bu listede yok olmasın.

Bu listeyi kaleme almadan önce geçtiğimiz iki sene paylaştığım listelerin üzerinden tekrar geçtim. Seçimlerimden hiç pişman olmadığım gibi, bu sene de listemin Netflix’siz kalmadığını ve içinde bir şekilde komedi barındıran filmleri daha çok sevdiğimi fark ettim. Ama hiç biri safi komedi değil… Demek ki türleri ustaca harmanlayabilmek benim için gerçekten de önemliymiş.

Henüz izleyemediğim filmler arasında listeme girme potansiyeli olanları da sayayım, haksızlık olmasın: örümcek hislerim The Favourite, Wildlife ve Can You Ever Forgive Me filmlerini de çok seveceğimi söylüyor. Bir de ülkemizde geçtiğimiz senenin sonunda vizyona girdiği halde kaçırdığım, ABD’de 2018’de vizyona girdiği için aslında bu yılın filmi sayabilecekken hile yapmaktan vazgeçtiğim, bu listedeki filmlerin hepsini sollayıp liderliğe oturacak bir film var ki; en azından tek kişilik jüri özel ödülümü takdim etmek isterim: Paddington 2 tek kelimeyle kusursuz bir filmdi. Düşündükçe içim ısınıyor ve gözlerim yaşarıyor, o kadar sevdim.

Yerli filmlere şöyle hızlıca bakarsak: Bizim İçin Şampiyon yılın en iyi Türk filmiydi diyebilirim. Ana akım “burun kıvrılası” (?) sinema yaparken bile eli yüzü düzgün, başı sonu güzelce planlanmış, bütçesinin hakkını verir kalitede filmler yapabildiğimizin bir örneği olarak inci gibi parladı. 2017’de gösterilmeye başlanmasına rağmen bu sene yaygın vizyona giren iki bağımsız filme de huzurunuzda alkış tutmak isterim: Emre Erdoğdu’dan Kar ve Michael Önder’den Taksim Hold’em. Büyük bir keyifle, Türk sineması için heyecanımın önünü alamayarak izlediğim iki film oldular. Son olarak, her zaman işlerini çok sevdiğim Ümit Ünal ve bence yurdumuzun en iyi oyuncularından Demet Evgar’ı buluşturan Sofra Sırları’nı da bütün kusurlarına rağmen bağrıma bastığımı not düşerek asıl listeme geçmek istiyorum efem.