Uzun zaman sonra bana yine yeniden yazı yazdıran çift, elbette
Merve ve Kerim oldu. Ufak Tefek Cinayetler’i geçen sezon, bitimine yakın bir
yerde bırakmış ve ilgimi fazlasıyla kaybetmiştim. Cinayet ile, kimin öldüğü ya
da öldürdüğüyle ilgilenmekten ise çok önce vazgeçmiştim. Zaten bu bir cinayet
ya da suç dizisi değildi, bu Sarmaşık’da yaşanan olaylar dizisiydi ve onun da
hakkını veriyordu.
Dizilerin ilk bölümlerine ve sezon başlangıçlarına duyduğum
bir zaaf olduğu için, yeni sezonda televizyon karşısında yerimi almış ama
ilgimi pek yanıma almamıştım. Dizi akıp giderken birden 2000’lerden bir rüzgar
esti, yetmedi kalbime değip de geçti. (Yazan kişi Rüzgar Gibi Geçti, göndermesi
yapmaya çalışıyor)
Kerim göründüğü andan itibaren koltukta dikleştim ama hala
öyle ahım şahım bir ilgim yoktu, Taylan’ın yediği yumrukları da göz ucuyla
izledim derken hooop bizim burnu düşse yerden almayan Merve’miz bir telaş bir
telaş Kerim isimli yeni karakterin yanına koştu. Yetmedi, çok korktum, dedi…
Tam ne oluyor, ne yaşanıyor derken Kerim çekip öpmesin mi Merve’yi? Koltukta o
yanıma almadığım ilgi var ya, tam orada şak diye ortaya çıktı. Diktim gözlerimi
ekrana tuttum nefesimi bekliyorum… Sonrası; Merve, yapma dedim...
Yazı devam ediyor...