Yağız Egemen: Hep aklımda kalacaksın...*

"Omzumda iz bırakma, yüküm dünyaya yakın."*
Çarpılma anlarına inancığım her zaman tam olmuştur. Yağız Egemen dikkatimi çektiğinden beri YağHaz'ı fazlasıyla merak ediyordum; bir şekilde izlemek, öğrenmek istiyordum. Bu anların birinde karşıma yeni sezon fragmanı düştü, hani şu Yağız'ın o malum cümleyi söylediği fragman. İşte ben tam o an çarpıldım. Yağız Egemen beni kalbimden vurdu, bang bang!

"Çünkü aşk hayal, gerçek sensin."

Bir kadına, üstelik aşk uğrunda hayal kırıklığına uğradığı için ağlayan bir kadına bundan daha büyük ne söylenebilir ben bilmiyorum... 
Yağız Egemen, değersiz bir topuklu ayakkabıyı aylarca saklamış olan adam... Kıymet vermeyi de, birini tutmayı da, tuttuğu kişileri düştükleri yerden kaldırmayı da iyi bilir. Bilmediği ise birinin onu tutmasıdır. Birinin ona, 'Oğlum, kardeşim, abim.' diye sarılmasıdır. Birinin ona omuz olmasıdır... 

Hiç ağlayamayışları bu yüzdendir belki de, ağlayacak bir omzunun olmamasından. Hazan ona omuz oldu, belki de Yağız ilk kez bir başkasının yanında ağladı. Mesafelerini bir kenara bıraktı, hissettiği gibi davrandı.

Hazan, Yağız'ın sıkı sıkı kapattığı kapıları zorlayan ama o kapıların açıldığını fark etmeyen birisi. Yağız'ın ona karşı gösterdiği tavrı çözümleyemiyor. Tabii bu üzerine düşünmüyor oluşundan kaynaklı. Yağız'ı biraz tanıyan, tabii tanımak dediysem kim olduğunu bilen demek istiyorum çünkü kimse Yağız'ı gerçekten tanımıyor, herkes bilir Hazan'ın ayrıcalıklı olduğunu. Yağız bunu çoğu zaman fark etmeden, fark ettiği zamanlarda da kendine rağmen yapıyor. Yağız'ın en büyük savaşı kendisiyle.

"Beni fark etme sakın."*

Yağız Egemen, Hazan Çamkıran'a gördüğü ilk an çarpıldı... Çünkü o da biliyordu bir şeylerin sandığı gibi olmadığını. O da biliyordu, gözlerinden alevler çıkan o kadının, kendisinin en büyük yenilgisi ve buna rağmen en büyük zaferi olacağını. O da biliyordu, Hazan'ın çok başka bir amaçla söylediği şeyin kendisi için geçerli olduğunu, bütün yollarının ona çıkağını. O da biliyordu ama zordu Yağız Egemen için kalbinden, diline kelimeler dökülmesi. Zordu bir şey hissetmek, ait olmayı dilemek, kök salmaya bu denli yakın olmak. Zordu. 

"Aşk hayal, gerçek sensin." dedi adam kadına, ötesi mi var?

Sonra aynı adam, aynı kadına başka bir evin bahçesinde "Aşk iradeni de zorlamalı." dedi. Çünkü o adam; buzdan, duvarlardan, zırhlardan, susmalardan ve mesafeden ibaret olduğunu düşündürüyordu. Çünkü irade, o adam için zorunluluktu. Yağız Egemen olmak öyle herkesin başarabileceği bir şey değildi. O başarıyordu, istemiyordu ama başarıyordu. Ve iradesi oldukça sarsılıyordu, gerçek olan o kadın tarafından. 

Daha da sarsılacaktı ve dökülecekti kelimeler dilinden. 

"Onu her gördüğümde, bana her güldüğünde... Yasak olduğunu bile bile... Ben aşık oldum." 

Yağız Egemen için ne zordur söylemesi şu üç kelimelik cümleyi. Ne zordur, ben aşık oldum, demesi. Ama dedi işte, her şeye ve herkese rağmen dedi. 

Usul usul sevdi Yağız. Tanıyarak, görerek, hissederek, bilerek, dinleyerek, keşfederek sevdi. Yanında durdu, omuz oldu, kargaşalardan tuttu çıkarttı, dinledi, anladı, destek oldu... Yağız önce Hazan'ın hayatında birisi oldu, sonra bir baktı Hazan onun hayatında her şey olmuş. 

Eğer Yağız, bu itirafı ilk annesinin mezarında ona yapıyorsa kendisini bir kere daha seveceğim. Çok derinden, sarsılmaz bir bağ ile üstelik. Çünkü belki de sadece annesi, sadece Sevinç Egemen çocuklarına karşı bencil değildi. O değil de Hazım olsaydı ölen, her şey çok farklı olurdu tabii o zaman işler bu denli karışamazdı o ayrı. 

Yağız Egemen... Sarılmamış kolların sarılsın diye, omzundaki yükler hafiflesin diye, bir umudun bir yerin olsun diye bekliyorum. İçinde bulunduğun evrendeki her şeye de senin yüzündeki tebessüm için katlanıyorum. Bu sebeple gül, gülüşünde çocukluğun gizli.

*Haluk Levent, Elfida

Dipnot: Yazı için kullanılan fotoğrafların her biri DairCitrine eseridir. Videoları gibi fotoğraf çalışmaları da sanat eseri, kendisine teşekkürler. ^^




BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER