Issız bir adaya düştüğünüzde yanınıza alacağınız 3 şey
nedir?
Aşağıdaki soruların kaç tanesine evet cevabını verirsiniz?
Yukarıdaki görsellerden hangileri sizi tanımlıyor? Gibi
çeşitli sorular çıkar karşımıza. Kimi sorulara o anda ne hissediyorsak o cevabı
veririz. Kim sorulara ise bizi en yakından tanıyanlara sorma gereksinimi
duyarız.
Şıklı/ tercihli sorulara cevap verme olasılığımız oldukça
yüksek iken kendimize ait kısa ve cevabı basit olan sorulara karşı tedirgin
olma durumumuz üst düzeydedir.
İşte bu noktadaki soru(n)larınıza Volkan Yosunlu’nun yönettiği
Çok Satanlar oyunu yetişip ilk dakikadan itibaren izleyiciyi kendi dünyasının
içine alıyor. Bir tarafta müstehcen anılarıyla şöhreti yakalayan Ethan. Diğer
tarafta edebi yeteneğine rağmen tanınamayan Olivia. Bir pansiyon odasında
karşılaşmaları ve sonrasında bizim önce kendimizi sorgulamamız gerektiğini, gerçekte
neler istediğimizi bulmamızı sağlamalarıyla devam ediyor. Oyunu ister bir
tarafı tutarak izleyin ister iki tarafa da hak vererek izleyin. Ya da ikisi de
haksız olsun. Yalnız sonucun tek noktada birleştiğini göreceksiniz.
Merak eden varsa tarafım belli: Ethan. ^^
Oyunun konusu ilk okuduğumda “İnternet
çağında mahrem olanın sınırları bulanıklaşırken, çağa ayak uydurmak diye
nitelendirilen kariyerist hırsın sınırları nedir?” cümlesiyle beni çeken Çok
Satanlar oyunu hayatı bildiğin gibi yaşa, değer verdiklerin belki de değer
vermemen gerekenlerdir. Dedirttirdi.
Asıl istediğimizin ne olduğunu bildiğimizde hayatın daha
güzel geçeceğinin garantisi elimizdeyken yalanlarla belki de hırslarla ya da
kariyer uğruna neleri sattığımızı “çat” diye önümüze koyuyorlar. Tek perdelik
oyunlar bana genelde daha sıkıcı biraz daha zorlayıcı gelir. Oysa seçilen kostüm
ve dekorlar o kadar net ve sadeydi ki oyunculukları keyifle izledim. Üstelik Çok
Satanlar oyunu biterken biraz daha devam etseydi daha söylenecek çok sözleri vardı
diye söylendim.
Ahmet Tansu Taşanlar ve Oya Unustası sizi Ethan ve Olivia olduklarını o kadar inandırıyorlar ki
oyun sonrasında onların hala karakterlere ait olduğunu sanıyorsunuz.
Üzerine konuşulacak,
tartışılacak o kadar noktaları var ki böyle herkes izlesin de sadece ben mi
taraf tutuyorum konuşalım istiyorum.
Yemeden içmeye, gezmeden alışverişe aynı anda güzel soluk
getiren Watergarden’ın içerisinde yer alan DasDas’taki oyun için fırsat
yaratın, bilet bulun ve gidin izleyin. Tiyatro iyidir.
Sevgiler.
Oyun Künye Bilgileri:
Yazar: Laura Eason
Çeviren: İlksen Başarır
Yönetmen: Volkan Yosunlu
Yönetmen Yardımcısı: Merve Tokgöz
Kostüm Tasarım: Ezgi Ayvalı
Işık Tasarım: Ayşe Ayter
Dekor Tasarım: Özüdoğru Cici
Oyuncular: A. Tansu Taşanlar, Oya Unustası