Ulan İstanbul - Duygu Tombak
Acaba dedim, “ulan” kelimesi İstanbul’un yanına
yakışır mı? Vallahi yakıştı. O kadar yakıştı ki 2014 yılını yirmi sekiz güzel
bölümle geçirdik. Hepsi birbirinden heyecanlı, birbirinden güzeldi. Her bölüm
çaktığı selamların, bölümleri nasıl tadından yenmez bir hale getirdiğinden
bahsetmiyorum bile. Nevizadeler, Ali Rıza Kaptan’ı kurtarmak isterken bir
yandan da adaleti sağlamaktan ve adaletli çalmaktan asla vazgeçmediler. 2014’ü
uğurlamadan önce, kendimce, en iyi beş bölümü derledim, ki seçmek bir hayli zordu.
Hepsi, çocuklarımız gibi olmuş. Dilerim ki 2015’te Nevizadelerle yine “Çok
eğlenicezzz!”
5-)
3.Bölüm
Aramızda üçün beşin hesabı olmaz diye listenin 5
numarasına 3.bölümü koydum. Yavaş yavaş konuya ısındığımız, ilerde neler olup
bittiği görebileceğimizin adeta bir tanıtımı olan, çok güzel bir bölümdü. Parayı
toparlamak yeraltına inilmiş ve Ferdi Türk Boğası olmuştu. Yaren ve Karlos ise İrina
ve Boris Raskolnikov şekilleriyle bizleri kendimizden geçirmişti. . Hani şu
Smach Vedat’lı bölüm, gözünüzde canlandı değil mi? Ceyhun ve Şehriban ise dört
koldan adeta turan taktiği ile Derya’nın etrafını sarmaya çalışıyorlardı. Yoksa
“1.Geleneksel Mahallemiz Şiir Yarışması” nereden çıksın ki? Üstelik hırsızlık
masasından Ceyhun Komiser, hırsız Ferdi Nevizade’nin duvara yazdığı dörtlüğü
neden çalsın? Böylelikle aksiyon, aşk ve komedi unsurlarının tavan yaptığı
bölüm listeye girmeyi başardı.
“Elimle koymuş gibi buldum,
hiç sevilmemişliğini.
Ben sevdanın polisi, sen kalbimin hırsızı”
4-)
5.Bölüm
Çiftlerimiz belli, hedeflere kitlenilmiş bir şekilde
Nevizadeler tam gaz yola devam ederken ilk defa bir bölümün sonunda “Yandınız
Nevizadeler!” dediğim bölümdü. Derya’nın Ceyhun’a yalandan da olsa yaklaşmak
zorunda kalması, Ferdi’nin doldukça dolması… Bu işin sonu karakolda biter
derken, tezgâhlarının da tehlike seviyesi yükseldikçe yükseldi. Kandemir’in
eski sevgilinin işlettiği kumarhaneyi soymak klozet çalmaya benzemiyordu. Hele
ki tam “Bitti, gidiyoruz!” derken kumarhanenin acar komiserimiz Ceyhun ve ekibi
tarafından basılıyorsa. Bu bölümü özel kılan diğer bir sahnesi ise tabi ki
Yaren ve Karlos’un Yanarım’ı
seslendirmeleriydi. Öyle ki, kanal fragmanının hemen ardından şarkının tamamını
internet sitesine koymuş, bölümden önce bir milyondan fazla izlenmişti. Hangi
bölümden mi bahsediyorum? Tabi ki 5.bölüm!
3-)
15.Bölüm
Aslında 15.bölümü listenin birinci sırasına
alabilirdim ama o kadar iğrenç bir bölümdü ki! Kısaca özet geçecek olursam:
Ferdi, tezgâh uğruna Ceyhun’a o kadar göz yummuştur ki Ceyhun, Allah’ın emri
peygamberin kavliyle Derya’yı istemiş, yavaş yavaş nikâh tarihiydi, düğün
salonuydu arayışına girmişti. İşin tadı kaçmaya başlamıştı. Nevizadeler’in
acilen bu duruma müdahale etmeleri gerekiyordu. Ama Derya’nın ayrılması
olmazdı. Ceyhun, kendiliğinden vazgeçmeliydi. Her yolu denediler: Yalandan
fallar, Ceyhun’un evinde maç izliyor gibi yapıp altında evin altını üstüne
getirmek, adeta bir “ziyaafat” olan yemek, masada pırtlatmak ve tabi ki Tansır.
Tezgâhın bir tık geride kaldığı ancak saçma komedi unsurları ile gülmekten
yerlere yatıran güzel bir bölümdü. Şarkısız, türküsüz, goygoysuz, kop kopsuz
olmaz. Yaren ve Karlos’un bestesi Tarzımsın,
Farzımsın şarkısıyla 15.bölüm, hem kalbimizde hem de listemizde yer bulmayı
başardı.
2-)
10.Bölüm
“Komşu polis çıktı, mahalleli çatlak. Hadi ona da
eyvallah! Bir mahalle buldunuz onu da yıkıyorlar lan!”
Hep Derya’ya, Ali Rıza Kaptan’a çalışmak olmaz. Bir
yerde haksızlık, kandırılan insanlar varsa Nevizadeler duruma müdahale eder. Çünkü
Nevizadecilik bunu gerektirir. Zaten müdahale etmeseler kendi kimlikleri de
ortaya çıkacaktı. Ne mahallenin yıkılmasını izlediler ne de kimliklerinin ifşa
olmasına izin verdiler. Bir taşla iki kuş vurdukları için listenin ikinci
sırasına yer verdim. 10.bölümden bahsediyorum. Ekip, her şeyi bir köşeye
bırakıp mahallenin kurtulması için Mahmut İnşaat tezgâhını hazırladılar. Oturup düşündüğünüzde 2.sırada olacak çok
daha iyi bölümler var, diyebilirsiniz. Bu bölümü listemde 2.sıraya taşıyan
neden anlatım biçimiydi. Bir gerçek ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.
1-)
20.Bölüm
Evet, listede yer alan diğer bölümlerin yerlerini
değiştirebilirim ama en tepesine 20.bölümü gönül rahatlığıyla yerleştiririm.
Çok net! Duygudan duyguya geçtiğim en dolu bölümdü. Boş sahnesi hiç yok
gibiydi. Çıta o kadar yükseldi ki Ceyhun’un doğru zamanda doğru yerde olması
Karlos’un hayatını kurtarmıştı. Cemile, Hayati, Maşuka’nın adeta dörtnala
gittiği, insanların iyi niyetini sömürerek yardım yapma ayağına milleti
dolandıran bir hayırsever olan Rıfat Kulunç tezgâhı ve Karlos’un vurulmasıyla
on numara beş yıldız bir bölümdü. Halef ve selef bölümleri de dâhil olmak üzere
iki hafta boyunca “Karlos’a ne olacak, ölüyor mu yoksa?” sorusuna cevap aradık.
20.bölüm, Ulan İstanbul tarihine
altın harflerle yazılan muhteşem, dolu dolu bir bölümdü. 2015’te de aynı
heyecanı ve doluluğu arıyor olacağız, arz ederim.