Tayyar, eşittir: Psikopat desek, yanlış olmaz sanırım. Dizi
tarihinin en kendine özgü ve en acımasız kötülerinden biri oldu bile.
Tayyar demek birden fazla yüze sahip olmak demek.
Yeri geldiğinde torunlarını dizinde hoplattığını hayal edebileceğiniz sevimli
bir dede olabiliyor. Yeri geldiğinde hepimiz birer kuklaymışız da iplerimiz O’nun
elindeymiş gibi çakal biri olabiliyor. Onu kızdırırsanız en fena yüzü ile
karşılaşırsınız. İntikam için yanan bir Tayyar demek sizin bir uzvunuzu
kaybedebilmeniz demektir çünkü adam stres atmak için elinde koca kasap bıçağıyla
et kesen biri. Kestiği etler de her zaman inek, koyun olmuyor. Bu dünyada işe
yaramadığına karar verdiği insanları kesip biçip, geri dönüşüme yolluyor. Kalan
organları ile ya sokak hayvanlarını besliyor ya da gidip balık tutuyor.
Özünde şefkatli (!) bir insan aslında. Ancak babası
Adana’lı Dalyan Yusuf’la küçük bir çocukken neler olduysa artık şimdi böyle
acımasız ve sadece kendi varlığını düşünen biri oluvermiş.Tayyar, babası ile ne
yaşadıysa hayattan anladığı sahip olmak, hükmetmek. Sevgisini de nefretini de
böyle gösteriyor. O’nun sevgisinin de kuralları var ve sınırları dışına çıkarsanız
bedelini ağır ödersiniz. Örneğin sevdiği bir kadının dili kesti, bir diğerini
denizin ortasında bir tekneye bağladı aç susuz bıraktı.
İstanbul’un Efendisi dedik ama isterse dünyaları
fethedebilir. Bir şeyi istediği zaman oldurur. Misal bir böbreğe ihtiyacı vardı
ve herhangi birinden alabilirdi ama temiz olsun, kalıcı olsun diye “oğlumunkini
alacağım” dedi. Kafasındaki tilkileri evirdi çevirdi ve Metin’den o böbreği
aldı.
Her yerde her kurumda sahip olduğu, satın alabildiği
birileri var. Görüntüsü korkutmasa da milyonları yere serebilecek güçlü bir
gölgesi var. Eğer Tayyar’a kafa tutacaksanız elinizdeki kozların çok iyi olması
gerekiyor çünkü tam Tayyar’ı yendim dediğiniz anda sizi çaktırmadan nakavt
ettirebilir.
Tayyar için hayatta kalmak demek güçlü olmak demek.
Bu nedenle dünyayı bir satranç tahtası gibi görüyor. Kendisi “şah-mat” olmamak
için diğer herkes O’nun için feda edilebilecek birer piyon. Ve her piyonun
ardından oyunu yeniden şekillendirebilecek zekâya ve kibi
re
sahip. Belki de O’nun tek zayıf noktası da bu kibiri. Belki de Ömer O’nu bu
şekilde mat edecek?