Psi-Psi-Kopatım Senden Korkarım!

Tayyar Dündar | Kara Para Aşk
Esra Gedik

Tayyar, eşittir: Psikopat desek, yanlış olmaz sanırım. Dizi tarihinin en kendine özgü ve en acımasız kötülerinden biri oldu bile.

Tayyar demek birden fazla yüze sahip olmak demek. Yeri geldiğinde torunlarını dizinde hoplattığını hayal edebileceğiniz sevimli bir dede olabiliyor. Yeri geldiğinde hepimiz birer kuklaymışız da iplerimiz O’nun elindeymiş gibi çakal biri olabiliyor. Onu kızdırırsanız en fena yüzü ile karşılaşırsınız. İntikam için yanan bir Tayyar demek sizin bir uzvunuzu kaybedebilmeniz demektir çünkü adam stres atmak için elinde koca kasap bıçağıyla et kesen biri. Kestiği etler de her zaman inek, koyun olmuyor. Bu dünyada işe yaramadığına karar verdiği insanları kesip biçip, geri dönüşüme yolluyor. Kalan organları ile ya sokak hayvanlarını besliyor ya da gidip balık tutuyor.

Özünde şefkatli (!) bir insan aslında. Ancak babası Adana’lı Dalyan Yusuf’la küçük bir çocukken neler olduysa artık şimdi böyle acımasız ve sadece kendi varlığını düşünen biri oluvermiş.Tayyar, babası ile ne yaşadıysa hayattan anladığı sahip olmak, hükmetmek. Sevgisini de nefretini de böyle gösteriyor. O’nun sevgisinin de kuralları var ve sınırları dışına çıkarsanız bedelini ağır ödersiniz. Örneğin sevdiği bir kadının dili kesti, bir diğerini denizin ortasında bir tekneye bağladı aç susuz bıraktı.

İstanbul’un Efendisi dedik ama isterse dünyaları fethedebilir. Bir şeyi istediği zaman oldurur. Misal bir böbreğe ihtiyacı vardı ve herhangi birinden alabilirdi ama temiz olsun, kalıcı olsun diye “oğlumunkini alacağım” dedi. Kafasındaki tilkileri evirdi çevirdi ve Metin’den o böbreği aldı.

Her yerde her kurumda sahip olduğu, satın alabildiği birileri var. Görüntüsü korkutmasa da milyonları yere serebilecek güçlü bir gölgesi var. Eğer Tayyar’a kafa tutacaksanız elinizdeki kozların çok iyi olması gerekiyor çünkü tam Tayyar’ı yendim dediğiniz anda sizi çaktırmadan nakavt ettirebilir.

Tayyar için hayatta kalmak demek güçlü olmak demek. Bu nedenle dünyayı bir satranç tahtası gibi görüyor. Kendisi “şah-mat” olmamak için diğer herkes O’nun için feda edilebilecek birer piyon. Ve her piyonun ardından oyunu yeniden şekillendirebilecek zekâya ve kibire sahip. Belki de O’nun tek zayıf noktası da bu kibiri. Belki de Ömer O’nu bu şekilde mat edecek?




BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER