SERBEST KÜRSÜ | Güllerin Savaşı senaristleri nasıl intihar etti?

15. bölüme kadar ilmek ilmek işlenen hikaye 16. bölümden başlayarak öylesine katledildi ki -hayır, ağzımı bozmadan durumu nasıl betimleyebileceğimi düşünürken bile zorlanıyorum düşün- bundan böyle bu dizi nasıl iflah olur, bilemiyorum. 22. bölümü de devirdik ama -bence- göz göre göre yapılan hatalarla dizi %25-30 arası reyting kaybetti ve belli ki bu gidişle kaybetmeye de devam edecek. Son hafta ufak bir kıpırdanma oldu ama yeterli değil..

Önce 15. bölümün sonunda ne olduğunu hatırlayalım: Gülru gizlice katıldığı moda tasarım yarışmasında birinci olmuş ve sinirden kıpkırmızı kesilmiş Gülfem'in elinden ödülünü orgazm olmuş gibi bir yüz ifadesiyle almıştı. Bu sırada Ömer de avuçları patlarcasına Gülru'yu alkışlıyordu. İşte 15 bölüm boyunca işlenen hikayenin zirvesiydi bu. Gülru yıllarca sapkın bir hayranlık -aslında kıskançlıkla- takip ettiği Gülfem karşısında en net zaferini elde ediyordu. Bu zafer aslında Gülru'nun o güne kadar kendine bile inkar ettiği şeyi fark ettiği andı. Güçlü ve kazanan olmaktan aldığı haz!..

Tam da bu noktadan sonra da senaristler seçtikleri hikâye yoluyla resmen intihar etti. Bu öyle bir intihar ki 21. bölümün sonunda yapımcı onları gönderip başka senaristlerle anlaştı.

Peki senaristler nasıl intihar etti?
En büyük hata Ömer ve Gülru ilişkisi arasında çatışma yaratmak için olmayacak tesadüfleri kullanmaları oldu. Gülfem Gülru'yu bir yere gönderir, o sırada Ömer'i de arar, hop bir bakarız tam herifin biriyle Gülru el sıkışırken Ömer oradan geçer yanlış anlar. Bu her bölüm iki kere tekrarlanır, ama ne hikmetse bu Ömer bir kere bile düşünmez "Ulan bu Gülfem beni nereye gönderse Gülru karşıma çıkıyor, bu nasıl iş?" diye. Ondan sonra iki kişi konuşmaya başlar, hop bir bakarız konuşmanın en alakasız yerinde Ömer ortama dalar ve Gülru hakkında duyduklarını yanlış anlar. Bu da 25 kere olmuştur 7-8 bölüm içinde, ama nedense Ömer bir kere bile gidip Gülru'ya "Ya Gülru millet böyle böyle diyor nedir şu işin aslı?" diye sormaz..

Mert'e Gülru'yu kaçırtıp, üstüne bir de Mert'in babasını öldürüp kız kardeşini falan da diziden çıkartarak Mert'i birden bire işlevsiz kıldılar. Öyle ki Mert'i 5-6 bölümdür Gülfem'in ofisinde iki dakika görüyoruz, onda da Gülru'ya yanaşmaya çalışıyor.

Cihan'ın Gülru takıntısından kurtulması için Gülfem'in ayarladığı kızı manyağa çevirdiler. Kız resmen çocuğa tecavüze kalkıştı defalarca ve 22. bölüm itibariyle de bunu başardı.

Yonca'nın bitmek tükenmek bilmeyen pislikleri, hakaretleri, kışkırtmaları karşısında Gülru'nun hep susması ve ağzını açıp tek kelime bile etmemesi ise artık katlanılmayacak derecede büyük bir rezillik. Dünya üstünde Yonca'nın bu tavırları karşısında susacak tek bir Allah'ın kulu bile yoktur. Hele Gülru gibi hırs küpü olarak betimlenmiş bir karakterin susması asla ve kat'a mümkün değildir.

Yapılan onlarca diğer hatayı da sıralayabilirim ama bence bunlar en göze batanlar olduğu için sadece bu kadarla yetiniyorum. Şimdi diyeceksiniz ki, "Ya tamam anladık bunlar bunlar yanlışta sen çok mu anlıyorsun bu işten?" en azından şöyle söyleyebilirim, ne izlemek istediğimi biliyorum. Bu durumda bana göre 15. bölümden sonra ne olmalıydı?

Daha önce de belirttiğim gibi, 15. bölümün sonunda Gülru gücün ve kazanmanın getirdiği zevkin farkına varmıştı. Gülru hayatı boyunca hep Gülfem gibi olmak istemişti çünkü Gülfem onun sahip olamadığı her şeye sahipti. Daha güzel - daha akıllı - daha büyük - daha zengin, vs.,

İşte Gülru ve Ömer arasındaki ilişkinin zamanla bozulmasının sebebi de bu olmalıydı. Ömer Gülru'ya daha önce ne demişti? "Senin planların yok, sen hesapla kitapla iş yapmıyorsun" Ömer Gülru'ya neden aşık oldu? Saf ve temiz olduğu için, Gülru'nun da daha önce dediği gibi "Gülru Ömer'in yanında kedi yavrusu gibi kalıyordu." Ömer buna vurulmuştu.

Üzerine gidilmesi gereken nokta buydu. Gülru'nun kırılma noktası, yaşayacağı değişim, karakterin de hikayenin de en zevkli noktasıyken bilinmez bir sebeple bundan vazgeçip, sıradan sulara yelken açtılar ve düşüş başladı. En azından 4-5 bölüm boyunca Ömer ve Gülru'nun ilişkileri devam etmeliydi, ancak bu sırada Ömer Gülru'nun günden güne sahip olduğu hırsları daha fazla fark etmeliydi.

Peki bu nasıl olacaktı?
Gülfem kaybetmenin hırsıyla her Gülru'nun karşısına çıktığında, Gülru aldırmıyor gibi davranıp alttan alta ona laf sokmalıydı ve için için mutlu olmalıydı, tıpkı 15. bölümün sonunda olduğu gibi.

Gülru iş hayatındaki yükselişine çok büyük anlamlar yükleyip sürekli ne kadar başarılı olduğundan ve daha da başarılı olacağından vs bahsetmeye başlamalı ve bu durum yavaş yavaş Ömer'in gerçek Gülru'yu tanımaya başlamasına yaramalıydı.

Cihan için tutulan kız manyağın biri çıkıp Cihan'a tecavüz etmeye kalkacağına, gerçekten Cihan'a değer veren ve gerçekten onun içindeki iyilikten etkilenen biri olmalıydı. Bu sayede Cihan da farkında olmadan o kıza yavaş yavaş ısınmaya başladığında, Gülru Cihan'ı kaybetmeye başladığını anlayacak ve kaybetmeye asla tahammülü olmadığı için olay yaratacaktı. Bu durum da Ömer'in dikkatini çekecekti.

Ve asıl olması gereken. Gülfem yavaş yavaş Mert'i fark etmeye başlamalıydı. Bu duruma kendi bile inanmasa da, gerek ara ara muhabbet etmeleri gerek aralarında yaşanacak komik olaylar ile yakınlaşma başlamalıydı. Ve tabii ki bu durum da inceden inceye Gülru'yu rahatsız etmeliydi. Gülru kısa zaman sonra sürekli Mert'i "Seni benden intikam almak için kullanacak" diye sıkıştırmaya başlamalı ve bu da Ömer'in dikkatini çekmeliydi.

Sözün özü Gülru ve Ömer ilişkisi, Gülfem ve Cahide'nin saçma salak oyunlarıyla ve olmayacak tesadüflerin yaşanmasıyla bozulmamalıydı. Hem de Gülru bütün bu yaşananlarda tamamen suçsuzken... Ömer'i Gülru'dan uzaklaştıracak olan, yine Gülru'nun kendisi olmalıydı. Onun bitmeyen ihtirasları, hırsı, kıskançlığı, kaybetmeye tahammülü olmaması...

Valandil
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER