Mesut
Demir
Sinema
tutkum nedeni ile buradayım. Gönüllü çalışıyorum. Bir gün
İstanbul'da Emek sineması önündeki kuyruğu gördüm, içeri
girip bir film seyrettim ve o günden beri sinema hayatımda önemli
bir yerde.
Gezici
Festival özellikle Ankara gibi şehirler için güzel bir fırsat
yaratıyor. Tüm festivaller, etkinlikler İstanbul'da oluyor. Ankara
bu açıdan çok yalnız kalıyordu. Gezici Festival 20 yıldır bu
anlamda Ankara'ya bir renk katıyor. Sadece Ankara için değil,
Türkiye'nin Sinop gibi şehirlerine filmler vizyona çok geç
giriyor ya da hiç girmiyor. Gezici Festival bunun için de önemli.
Günümüzde AVM'lere hapsedilen sinemayı farklı şehirlere, farklı
insanlara götürüyor.
Gezici
Festival sadece film gösterimi deemk değil. Farklı atölyelerle
insanlarla iç içe olabileceğiniz bir ortam yaratıyor. Mesela
Osmanlı filmleri atölyesi interaktif güzel bir atmosförde
gerçekleşti. Bir anlamda kendi kendini şekillendirdi. Fotoğraflara
bakıp “bu film hangi yıl yapılmıştır?” diyerek,
kıyafetlerden, görüntülerden filmin yapım yılını, konusunu
tahmin etmek eğlenceli idi.
Festivaldeki
gösterilen filmlerin hepsi çok iyi seçilmiş ve bir duruş
sergileyen filmler. Ben özellikle Rashomon'dan bir kez daha
etkilendim.