Kiralık Aşk: Aldım başıma sevdayı repliklerin büyüsü 3

14. Bölümde nihayet baş başa dağ evine gelirler hiçbir aksilik çıkmadan üstelik. “ Neresi burası? Annemlerin evi. Yılda birkaç defa kalırdık. Ne güzel hala duruyor. Pek kimse bilmez zaten çok misafirimde olmaz bir tek Sadri Usta gelir işte. Bi de ben. Sen artık ev sahibi sayılırsın. Bazen geliyorum buraya bir iki gün kalıp sonra dönüyorum. Senin gizli mabedin yani burası. Ne bileyim iyi geliyor kafayı topluyorum biraz düşünüyorum. Düşünüyorsun neyi? Son zamanlarda hep seni. Hoş geldin. Ne kadar güzel bir ev burası ne kadar şirin. Çok yakıştın bu eve onu diyorum. Çok güzel bir ev çok sıcak.  Böyle şeye benziyor gibi. Neye? Sana senin hiç göstermediğin yüzüne yani o şehirdeki şıkır şıkır ev sert soğuk Ömer burası da benim tanıdığım Ömer sanki. Sana benzesin bu ev şehirdeki ev ben her şey sana benzesin istiyorum artık.”
 
Koriş'in dediği gibi “Hayatttttttt Ağlamaklıııııı”  tam bizlik bir durum tespiti ilahi Koriş ilahi Meriç Hanım.
 
Gene bir yemek yapma macerasında Defne Ömer’e sorar; “Ya aslında bir şey sorcam ama Sor bakalım. Sorcam da beni çok geyik bulursun diye sormaya korkuyorum. Ya gülme olağanüstü zeki bir adamla birlikte olmanın ne demek olduğunu bilmiyorsun anlayamazsın. Sen de çok zeki bir kızsın canım sor bakalım. Neden ben niye ben diyorum yani? Çünkü sen öyle bakınca ben kendimi milyonlarca insanın arasından seçilmiş özel bir insan gibi hissediyorum. Özel birisin sen Defne asıl ben kendimi şanslı hissediyorum yani beni seçtiğin için. Yok artık. Çok özelsin çok gerçeksin her anında kendin gibisin. İnsanlara güvenmek yani  güven duygusu benim uzun zaman önce unuttuğum bir şeydi taa ki seni tanıyana kadar. Böyle sana bakınca sanki dünya gördüğümden çok daha güzel bir yermiş gibi geliyor. Neler söylüyorsun ya yalnız ben sana senin gibi güzel cümleler kuramam. Kurma zaten sen böyle tatlı tatlı bak yeter”
 
Kendini her daim dışarı atan Defnecik bahçede Ömer’le el ele gezerlerken yaşadığı şeyi kavramaya çalışır “Ayy sanki rüyada gibiyim gerçek mi değil mi tam algılayamıyorum? Ama yani bu çok mu saçma üff heyecanlanınca da hemen çenem düşüyor gerçekten bıdı bıdı nefret ediyorum bu huyumdan. Ben bayılıyorum ama bu haline böyle heyecanlanmana da böyle konuşmana da. Bana bir şey söyle ama kimsenin bilmediği sadece ben bileyim. Tamam hazır mısın?  Ben böyle sinirlenince Neriman yengem yapıyor ya böyle gözü atıyor tık tık tık bana da öyle oluyor. Şaka yapıyorsun gerçek olamaz o? Bence de tabii ki de şaka yapıyorum. Ayy çok kötüsün ya insanın sevgilisiyle alay etmesi iyi bir şey değil  ben sana söyleyeyim hoş değil. Sevgilisiyle”
 
Sonra akşam olup bahçede ve yıldızların şahitliğinde “Bi gelsene seni seveyim Şuranda yaşamak istiyorum mümkün müdür acaba? Sen beni delirtmek istiyorsun herhalde böyle laflar falan. Ne bileyim tam şuraya bir yuva kursam hiç yanından ayrılmasam. Şimdi düşüp bayılacağım o zaman göreceksin gününü ama”
 
Şöminenin sıcaklığı ve aşkın efil efil esen rüzgarları eşliğinde Albertine Kayıp bulur bizi. Aslında her şeyin tepetaklak olacağının ipucunu da verilmiş oluyor kitap sayesinde bize. Subliminal mesajlar malumunuz .
 
“ Ne anlatıyor bu. Terk edilen sevgiliyi diyelim. Adam aslında kızı çok sevmediğini yani giderse daha da mutlu olacağın düşünüyor ama kız gidince . çok mu üzülüyor? Geçte olsa anlıyor meğer kız tahmin ettiğinden çok daha büyük bir yer kaplıyormuş hayatında. Yazık geri dönüyor mu bari? Bilmem bitirmedim en son buraya geldiğimde okumuştum. En son buraya ne zaman geldin? Doğum günümden sonra. Doğum günüde sen Roma’da değil miydin Yasemin Hanımla birlikte Roma’ya gitmediniz mi birlikte? Haa sen o yüzden Evet evet o yüzden salak salak davrandım. Ama yani Yasemin sen Roma. Kıskandın diyorsun. Ee haliyle tabii. Halbuki ben burada seni düşünüyordum nasıl günahım alındıysa. Bak burada böyle durup yıldızları seyrettim. Sonra senin yıldızlara bakıp anlattıklarını düşündüm. Sonra aklımı nasıl başımdan aldığını sana nasıl tutulduğumu. Sen şimdi bi başına burada durup yıldızlara bakıp beni mi düşündün? Ama şimdi buradasın yanımda.”
 
Ömer’in Defne’ye İtalyanca dersi verirken söylediği Kiralık Aşk sözlüğümün en etkileyici cümlelerinden bir paylaşılır bizlere "Ti amo ne demekti ya o? İşte SENİ SEVİYORUM Hadi ya Ti amo yani anlamı ya SENİ SEVİYORUM.
 
RİCARDO STONETTE PERCHE EL’İNİZİO Dİ TUTTO!!!
BU GECEYİ SONSUZLUĞUN BAŞLANGICI OLARAK DAİMA HATIRLA
 
Sabah olup Defne Ömer’in yüzünde ellerini gezdirirken Ömer uyanır ve “ Günaydın. Günaydın canım. Yüzünü ezberlemeye çalışıyordum her santimini her ayrıntısını. O niye? Öyle bir gün ayrı kalırsak yüzünü gözümü kaptığımda hatırlayabileyim diye. Hiç ayrı kalmayacağız sen o güzel aklını bunlarla yorma. Hiç ayrılmayacağız dimi. Hiç ayrılmayacağız bırakmam seni merak etme”
 
Turgut Uyar’a selam çakma sırası bu sefer içine hayat gelen Yasemin'den gelir “ Geldi öyle sislerin ardından benim denge mi bozdu. “Ama sizin adınız ne? Benim denge mi bozmayınız?”
 
Defne hala çok şaşkındır “Hayat gerçekten çok acayip. İyi misin? İyiyim iyiyim hatta biraz fazla iyi daha önce böyle bir şey başıma gelmediği için kaldıramam diye korkuyorum? Alışacağız ama birlikte alışacağız. Mutluluğa alışmak iyiymiş. Nereye kaçacağım canım bu kadar güzel bir adamın yanından kendi güzel kalbi güzel niye kaçayım dimi” Maalesef bu alışma kısmına ve kaçmayacağım tiradına rağmen Kara Mamba gibi olan Sarı Mamba Neriman’ın kabusu çöker Defnenin üzerine o güzelim anların ardından gidemem derken kendini gitmek Ömer’i yani kalbini bırakmak zorunda kalır.
 
Acı çekmenin bin bir şekli olurmuş insan hayatında. Sevmek niye bu kadar acı verici bir hissiyat olmak zorunda ki? Hayat aldığımız nefeslerden ibaret değil ki nefesimizi kesen anlar bütünü aslında. Acı da sevda gibi ilmek ilmek işleniyor masalımızda. Bu andan sonra Badem’in bu şarkısını her duyduğumda Ömer’in ve Defne’nin çektiği o acı dolu ifade peşimi bırakmaz oldu.

Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce Güzel yüzün yanakların ıslanır
Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce Hüzün keder yüreğime yaslanır
Sen ağlama bir damla gözyaşın yeter Sen üzülme gülüm
Gece gökyüzünden bir damla yaş düşünce Bahar gelir tüm çiçekler ıslanır
Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce Hüzün keder yüreğime yaslanır
Sen ağlama bir damla gözyaşın yeter Sen üzülme gülüm gamzende güllerin biter
Yollarıma taş koysalar döneceğim Gözlerinden yaşlarını sileceğim
 
Alınan kararlar sonucu yara o kadar derinlere acısını nüfuz ettirir ki yıkılan harabeye dönen kumdan kaleler artık Defne ve Ömer’in yürekleri. Neriman’dan esen şiddetli rüzgar dağıttı yıktı viraneye çevirdi DEFÖM AŞKINI. Neriman’ın hırsı bu sefer Necmi’nin olaya el atmasıyla evlilikleri büyük bir yara alarak tek ağlayanın Defne ve Ömer olmadığını kaderin kötüleri de ağlattığına şahitlik ederiz hep birikte.
 
Ömer Defne’nin gidinden sonra acıyla Sinan’a gider” Bir insan birden bire neden çekip gider. Çekip giden kim? Defne . Siz birlikte miydiniz? Her şey o kadar güzedi ki hiç olmadığım kadar mutlu ama gitti bana hiçbir şey söylemeden gitti. Gidicem ben Defneyle konuşacağım. Ömer nedenini bilseydin gidişini kabullenebilecek miydin? Hayır yani bilmiyorum belki de evet bilmiyorum Sinan bilmiyorum. Bak duyacağın şeyin seni bir sonuca ulaştıracağını sanıyorsun ama kendini bambaşka bir açmazın içinde bulabilirsin biliyorsun değil mi? Gitmem lazım böyle bitemez burada kalamaz çekip gitmek bu kadar kolay değil. Kolay olduğunu bilmiyoruz sadece gittiğini biliyoruz. Hiç değilse onun tarafını da düşün olur mu? Yoksa hata yaparsın hiç istemediğin yerlerde bulursun kendini.”

Artık hayat herkes için ağlamaklı. Defne Ömer Sinan Neriman Necmi acı ve hüzün eşliğinde sonlanır 14. bölüm.

Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER