Annemin unutulmazları

Süper Baba

Çengelköy'e ''Çengel'' der annem hep. Ben genelde Avrupa Yakası'nda vururum kendimi deniz kenarına, annem de Anadolu Yakası tutkunu.. Nedenini şimdi anladım. Süper Baba'ya kapılan herkes Çengelköy'ü mahallesi olarak benimsermiş, Çınaraltı'na gidip çayını içermiş tabii fonda Yeni Türkü'den müzikler olurmuş.

''Hayatımı bir fon müziği eşliğinde yaşamak istesem bu Yeni Türkü'nün müzikleri olurdu.'' diyerek aklıma Öyle Bir Geçer Zaman Ki'ye karşı hissettiklerimi getirdi annem, bilen bilir..

Biz ne kadar düşkünüz şu mahalle hikayelerine? Nasıl da kaptırıp gidiyoruz kendimizi.. Seviyoruz, sahipleniyoruz, doğru bir davranış gördüğümüzde hemen takdir ediyor, yanlışı gördüğümüzde ise hemen karşı duruyor, tepkimizi koyuyoruz. Kendimizi oraya ait hissediyoruz çünkü, o insanlardan biri oluyoruz, toplumsallaşmayı biliyoruz. Üzülenin yanı başından bir an olsun ayrılmıyoruz, sevdiklerimizi gözyaşlarıyla birlikte yapayalnız bırakmıyoruz.. Mesela, İpek tarafından terk edilen Fiko'yu yalnız bırakmamış annem; tıpkı babasından uzaklarda hayatına devam eden annemi, Fiko'nun yalnız bırakmayışı gibi..

Biri, uğursuz bir asayla gelip dokunmuş sanki, Çınaraltı eskisi gibi değilmiş.. ''Neden?'' sorumu cevaplamıyor annem. Tahmin ediyorum az çok, onun ağzından dinlemek istiyorum ama. Bilahare diyor, aslan sütü de oldu mu anlatıveririm her şeyi! İki bira içtiğinde dünyan döner senin, içemezsin ki aslan sütü..

Heyecanlanıyorum.. Eski defterleri mi açıyoruz acaba?  

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER