Sorunları hala tam anlamıyla çözülmemiş olsa da birinin
tırnağı kırılsa diğerinin canı yanıyordu. Kırgınlıkları kalplerine cam gibi
batsa da uyku her şeyin üzerini örtüyordu. En başa, o yatağa birlikte
yattıkları ilk günlere dönüyorlardı. Birbirlerine ürkek bakışlar atıp, bir
sonraki adımlarını ölçüp tartıyorlardı. Fakat kalplerinde sonsuz yer kaplayan
aşkları karşı koyamıyordu birbirlerine dokunmalarına. Aşk, daha da güzel
kılıyordu onları. Uyku ise, öfkelerinin üzerine bir yorgan gibi örtüyordu
huzuru.
Birçok şey yaşayıp, birçok sınavdan geçeceklerdi daha. Neler
olacak, neler bitecek göreceğiz. Bize kalan en çok huzur olsun… Duvarlara çarpa
çarpa huzura kavuşalım yine, gerisi hallolur. Hülya değişir, Kerim değişir;
yine bir yol bulunur HülKer baki kalır…
_