Kırgınlıklar, kavgalar ve ayrılıkla geçen koca bir yazın
ardından yeniden aynı yatakta buluşan Hülya ve Kerim, başka şeylerle savaşmak
durumunda kalıyordu. Ve bundan sonra ayrı ayrı değil birlikte savaşacaklardı, hatta
birbirlerini teselli edeceklerdi.
“Kolumda uyumak isteyen var mı?” diyen Kerim, “Ben uyumak
istiyorum.” diyen Hülya ve mutluluklarının en büyük şahidi Mehmet… Geldiğimiz
noktanın en güzel tarafı onların her gece huzurla uykuya dalmasını izlemek
değil miydi?