Bir varmış, bir yokmuş…
Bir varmış, bir…
Bir varmış…
Bir…
Martin Mcdonagh’ın yazdığı, Yusuf Eradam’ın çevirdiği Yastık
Adam, Entropi Sahne yorumuyla seyirciyle buluşuyor. Yurdaer Okur, Deniz
Hamzaoğlu, Mehmet Tekatlı, Fatih Topçuoğlu ve Deniz Demir’i bir araya getiren
oyun, uzun bir kara komedi.
Totaliter bir ülkede sorguya çekilen yazar, yazarın aile
ilişkileri, sorguya çeken polis ve dedektifin özel hayatları ve dahası… Yastık
Adam, kendine ayrılan sürede seyirciyi birçok meseleye tanık ederken eleştirel
bir ortamın da kapılarını aralıyor. “Biz yazar infaz etmeye bayılırız.” diyen Tupolski’nin
repliğinden tutun da nicelerine ince bir eleştiri gizleyen Yastık Adam,
seyirciyi öykülerin ardındaki karanlığa davet ediyor.
Katurian Katurian’ın çocukluğu ve ağabeyi Michal Katurian’la
ilişkisi, aile ilişkilerine ışık tutarken toplumun ötekileştirme durumuna da bir
bakış açısı sunuyor. Tupolski ve Ariel’in sorgulama süresince takındıkları
tavır, birbirlerine yaklaşımları alt-üst ilişkisine bir yorum getirirken
Tupolski’nin Ariel ve Katurian arasında bağ kurması sahneyi bambaşka bir yere
bağlıyor.
Karanlık öyküler ve çocuk cinayetleri arasındaki ilişki acımasız
bir dünya resmederken oyunun sonundaki küçük sürpriz biraz olsun insanın içini
ferahlatıyor.
Bülent Acar tarafından yönetilen Yastık Adam, başarılı
rejisiyle dikkat çekiyor. Beni görsel anlamda en çok etkileyense ışık tasarımı.
Mustafa Bal tarafından tasarlanan ışıklar, hikayeye eşlik ederken sahnelerin
etkisini bir hayli arttırıyor. Hikayeye ve ışıklara muazzam bir şekilde eşlik
eden müzikler ise Okan Yaşarlar imzalı.
Yurdaer Okur’un Michal yorumu tertemiz. Deniz Hamzaoğlu’nun
Tupolski’si yer yer öyle bir yükseliyor ki, şahane. Yurdaer Okur ve Deniz
Hamzaoğlu’nu sahnede izlemek için heyecanlanan biri olarak ne kadar mutlu
olduğumu da belirtmek isterim. Mehmet Tekatlı’nın Katurian’ını çok çok
beğendim. Kendisini ilk defa izliyorum, bundan sonra takipçisiyim. Ariel ile
sahnede yer alan Fatih Topçuoğlu’nu izlerken ise keyif alamadım.
Yastık Adam, oyundan çıktıktan sonra uzun uzun oyunun
üzerine konuşmayı sevenler için güzel bir seyirlik. Mutlaka izlemelisiniz. Salondan çıktığımda içimde “İyi
ki izlemişim!” hissi uyandıran oyunları seviyorum. Süresi biraz kısa olsaydı
ise tadından yenmezdi. Açıkçası 3 saat beni yordu.
Tiyatro iyidir, iyileştirir. Yastık Adam’a emeği geçen
herkesin emeklerine sağlık, alkışınız bol olsun. Entropi Sahne’yi 4:48 Psikoz
ve Ebedi Barış’la da İzmir’e bekliyorum. ^^