Geçtiğimiz hafta Star TV’de üç
gün üst üste Hababam Sınıfı yayınlandı; hem de öyle sonradan çekilenlerden
değil, esas kadrodan ilk üç film. Çok da güzel oldu, pek de güzel oldu. Yerli
dizilerin tatilde olması sebebiyle yaşadığımız bu durum nice dizinin, en kral
filmlerin veremeyeceği mutluluğu verdi. Sadece bana değil, hepimize birden
üstelik. Gülen Gözler, Neşeli Günler, Bizim Aile (bu biraz acıklı gerçi) ve Hababam
Sınıfı filmlerinin bütün bir memleketi aynı anda bu kadar neşelendirebilmesinin
sırrı ile ilgili çok yazıldı elbette, tekrar bunun sebebini anlamaya
çalışmayacağım. Onun yerine, ilk üç Hababam Sınıfı filmlerinden en sevdiğim
sahnelerden birkaç tanesini yazmak isterim. Asla bu kadarla sınırlandırılamaz
elbette, en çok aklımda kalanları seçtim sadece.
Külyutmaz’ın Şaban’ın sınav kağıdına bastığı an
Dersinde kopya çekmenin mümkün
olmadığı Külyutmaz Hoca’nın, yeni ve saf edebiyat hocası Semra Hoca’ya ilk
sınavında destek olmak üzere sınıfa gözetmenlik yaptığı sahne muhteşemdir. Hele
Şaban’ın sınav kağıdının hocanın ayağının altında sıkışması, Şaban’ın o kağıdı çekmeye
çalışırken yaşadığı çaresizlik her seferinde gülmekten gözümden yaş getirir. ‘Neden
Kemal Sunal?’ sorusuna (gerçi bunun cevabını hala bulamayan var mıdır ki?) tek
sahnelik dev cevaptır bence.