Tutankhamun genel olarak beğendiğim dizilerden birisi oldu. Gerçi ben son dönemde yaşanmış tarih dizilerine özellikle takmaya başladığımdan da böyle olabilir. (Bknz: Victoria, The Crown, Harley and the Davidsons) Ayrıca Tutankamon'un hikayesinin kendi başına -tabii ki lanet konusunun da katkısıyla- ilgi çekiyor oluşunun da payı var. Eğer sizin de ilginizi çekiyorsa bu bakımdan tatmin olacağınızı düşünüyorum.
Dizide arkeolojiye fazla boğmuyorlar ve ilgisi olmayanları sıkmadan olanı anlatıyorlar. Mısır hükümetinin bürokrasisine dizide gıcık olmak için kesinlikle bunlar hiç lazım değil mesela.
Ben açıkçası diziyi ikinci bölümde konuya asıl girişlerini yapmalrıyla birlikte sevdim. Dört bölümlük maceranın da ikinci yarısını daha iyi buldum. Mezarın bulunuşundan sonrası şaşırtıcı bir şekilde iyiydi. "Anlatacak ne kaldı tam olarak?" diye bir soru sorarsınız, bir güzel yediriyorlar efendim o soruyu.
Kadrosunda ise başta Max Irons ve Sam Neill olmak üzere rollerinin hakkını vermişler. Gerçi şimdi abartmış da olmayayım, bu tarzda bir dizi ve hikaye için zaten ekstradan pek bir şey yapmalarına gerek de yoktu hani. Yazıyı bitirmeden bir de içimde kalmasını istemediğim bir çeşit tutarsızlıktan bahsetmek istiyorum:
Dizide başrolde yer alan Max Irons şimdilerde 31 yaşında olan bir aktör, hikayenin başladığı yıl 1905’te rahmetli Howard Carter da 31 yaşındaydı. Aradan geçen zaman sonrası mezar keşfedildiğinde adam 47 yaşına gelmişti ve diziyi bitirdiğimizde 48'i de geçmişti. Ancak üstümüze afiyet olsun, sevgili Max Irons herhangi farklılık göstermeden olduğu gibi karakteri canlandırmaya devam etti. Ama diğer açıdan bakarsak da ben bunu diziyi izlerken değil, sonrasında diziyle ilgili sağda solda bir şeyler araştırırken farkına vardım. Gördüğüm birkaç yoruma bakarsak yalnız da değilim.
Böyle bir şey tabii ki seyir zevkini etkilemiyor, o nedenle Max'in hakkını yememek lazım. Üstelik bir de siyah bıyığıyla kendisini sevdirmeyi başırdı, o daha da tuhaf oldu. Tutankhamun ise bekleneni yeterince veren bir dizi zaten.
Benim diziyle alakalı diyeceklerim bu şekilde efendim. İyi seyirler diyeyim ve gideyim artık.