Kerem Sayer olarak can verdiği bu şımarık, narsist ve yaramaz liseli karakter o kadar eğlenceliydi ki bana/bize 'yaz dizisi-gençlik dizisi ve lise dizisi' mahiyetindeki ölümcül karışıma sahip bir hikayeyi izleme sebebini tek başına veren güç oldu.  Kerem Sayer'in büyüsü, Kerem Bürsin'in o nefes kesici kötü çocuk gülüşünde gizliydi.

Aynı zamanda Kerem Bürsin'i bir yerden çıkaracağıma emindim ve uzun uzun kafa patlatmalar sonucu bu tatlı çocuğun Çiçek Taksi'de Kazım'ın oğlu Mehmet olduğunu bulmuştum. Vay anasını sayın seyirciler, nasıl da geliştirmişti kendini 'o çocuk'! Nasıl da serpilip demlenmişti.

Üstelik hakkında yazılan yorumlara baktığımda kimse benim farkettiğimi farkedemiyordu bile. (Ece, 23 yaşında, arkadaşları ona Einstein diyor.) Neyseki havam kısa sürdü zira beyin algılarımın bana oynadığı bu saçma oyundan uyandım. Tabii ki de Kerem Bürsin o çocuk değildi! Biyografisinde yazmamasından şüphelenmeliydim zaten.