Başrollerini Meral Çetinkaya ve Mehmetcan Mincinozlu'nun paylaştığı, Tuna Kiremitçi, Sayım Çınar, Sertaç Ekici, Özgül Koşar, Neslihan Aka ve Duru Ok'un da yardımcı rollerde yer aldığı Babaannem filmi bu Cuma günü vizyonda seyirciyle buluşacak. Serkan Özarslan’ın hem senaryosunu yazdığı hem de yönettiği Babaannem bir hayata dönüş ve dayanışma öyküsü anlatıyor seyirciye.
Yardımsever mahalle
Varlıklı bir ailenin oğlu olan Mehmet ailesini bir trafik kazasında kaybeder. Bu yetmezmiş gibi bir de babasının bir dolandırıcı olduğunu öğrenecektir. Olayın basına yansımasından sonra taşıdığı soyadı artık Mehmet için utanç kaynağı olmaya başlamıştır. Bu utanca ve tepetaklak olan hayatına daha fazla dayanamayan Mehmet intihar eder. Hastanede gözlerini açtığında yanında babaannesi Zehra hanımı bulur. İflas durumuna ve hacizlere daha fazla dayanamayınca Mehmet ve babaannesi İzmir’den İstanbul’a, Zehra hanımın eşinden kalan eve taşınmak zorunda kalırlar. Mehmet’in hayatla olan bağları tamamen kopmuş gibi görünürken babaannesi ilerleyen yaşına ve hiç alışık olmadığı şartlara rağmen yeni evlerini kurmaya çalışır. Yoksul ama iyi insanların yaşadığı bir mahalleye gelen ikilimiz komşularından aldıkları destekle biraz rahat yüzü görmeye başlarlar. Zehra hanım bir yandan evdeki antika yadigarları satarken Mehmet de toparlanıp bir iş bulur ve her şey yoluna girmeye başlar. Mehmet’in kız arkadaşı çıkıp gelir, destek olmaya ve sevgisini sunmaya hazırdır. Mahalledeki antikacı hem Zehra hanımın eşyalarını satmaya yardımcı olur hem de yolunu kaybetmiş genç Mehmet’e bilgece destek olur; anlattıklarıyla hayat dersleri verir ve gözünün açılmasını sağlar. Mehmet ve babaannesi eski hayatlarında hiç karşılaşmadıkları bir yaşam mücadelesine şahitlik ederler bir yandan; kağıt toplayıcılarıyla tanışırlar, metro istasyonunda keman çalıp para kazanmaya çalışan küçük bir kızla dost olurlar. Tüm bu deneyimler ikisini de dönüştürüp iyi yönde etkileyecek, babaanne -torun birbirlerine yakınlaşırken mutluluğu da yakalayabilecek hale geleceklerdir. Filmin sürprizli finaliyse izlediklerimizin aslında yanıltıcı olduğunu, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını yüzümüze tokat gibi çarpacaktır. İyi niyetlerle yola çıkan, görmüş-geçirmiş yaşlı bir insanla torunu arasındaki sevgi ve dayanışma dolu güzel bir ilişkiyi anlatan film maalesef senaryo anlamında zaaflarla dolu.

Mehmet'in yıkılan dünyası
İyiler ve kötüler arasındaki griye yer bırakmayan keskin ayrım karakterleri karikatürleştirirken hikâyenin inandırıcılığını yitirmesine de sebep oluyor bir yandan. Hayat filmde izlediğimiz gibi değil aslında. Belki de yönetmen filmin sonundaki sürprizle tam olarak bunu söylemeye çalışıyor ancak finale giden yolda kurulan olay örgüsü bu konuda hiçbir ipucu vermeyerek bu sürprizi seyirciyi drama biraz daha ağırlık vererek kazanmak adına yapılmış bir salvo haline getiriyor. Meral Çetinkaya’nın inandırıcı ve yürek burkucu harika performansı filmin en olumlu tarafı diyebiliriz. Usta oyuncuyu perdede görmek isteyen seyirci için doğru tercih olabilir belki Babaannem filmi. İyi seyirler.