Kurtuluş Günü 2: Düşman uzaylılar geri döndü, aman bizi kurtarın!

Kurtuluş Günü 2: Düşman uzaylılar geri döndü, aman bizi kurtarın!
Bu gemi hepsinden daha büyük
Uzaylı düşmanlarımız geri döndü! Ne hikmetse yine Amerika’nın kurtuluş günü olan 4 Temmuz’da üstelik. İlk saldırının üzerinden tam 20 yıl geçmişken hem de. Dünyada barış sağlanmış, insanlık uzaylılardan öğrendikleriyle bir hayli ilerlemiş, teknolojik gelişmeler had safhada. Amerika’nın kadın bir başkanı var. Tüm dünya devletleriyle birlik beraberlik sağlanmış. Şimdinin G8’i gibi dünya devlerinden oluşan ve uzay savunma sistemlerinin kontrolünü elinde bulunduran bir birlik de mevcut. Ayda üs kurmuşuz. İlk filmde dünyayı kurtaran yüzbaşı Hiller’ın oğlu Dylan büyüyüp kahraman bir pilot olmuş. O zamanki başkan Whitmore hafifçe kafayı üşütmüş bir şekilde yaşamaya devam ediyor, onun kızı Patricia da pilot ama Beyaz Saray’da başkanla çalışıyor. Eski ekipten doktor Levinson ve babası yine bizlerle. Ekibe yeni katılanlar arasında Fransız bir psikiyatr, bir Afrika kabilesinin reisi, yeni generalimiz Ficther ve genç, asi, yakışıklı pilotumuz Jake Morrison var.


Eski dostlar ve yeni yüzler bir arada

İlk filmin kadrosunu Will Smith firesi dışında koruyan yeni Indepencence Day’de gençler yükü sırtlamışlar. Genç oyuncular görevlerini başarıyla yapmışlar. Kadronun geri kalanı madem buradayız oynayıp gidelim havasında bir miktar. Brent Spiner’in Dr. Brakish Okun performansı ve onunla doktoru arasındaki eşcinsel aşk filmin en hoş detayları arasında. Çatlak doktorumuz yine olayları çözen kilit insan oluyor. Bütün bu karmaşanın arasında yaşanan esas oğlan – esas kız aşkını gene görüyoruz. Aile bağları ön plana çıkarılmış, düşmanla savaşırken bir yandan eski kırgınlıklar rafa kalkıp dostluklar perçinleniyor. Bir gişe filminden beklediğimiz tüm klişeleri burada da bulmak mümkün.


Yeni esas oğlanımız çok yakışıklı bir pilot

İlk saldırıda uzaylılarla fazlaca temas etmiş kahramanlarımız bir şeyler duymaya, görmeye başlıyorlar. Kulaklarındaki dayanılmaz çınlamalar, birden bire çizmeye başladıkları tuhaf şekiller yaşanacak olayların habercisi oluyor. Kolaylıkla atlattıkları bir uzaylı saldırısını asıl tehdit sanan dünyalılar büyük felaketin arkadan gelen kocaman uzay gemisi olduğunu ve uzaylıların dünyaya ne amaçla saldırdığını öğrenince bu kez umutlarının çok az kaldığını anlıyorlar. Yenilmez gibi görünen bir hasatçı kraliçe geliyor dünyaya ve dünyayı dünya yapıp dönmesini sağlayan şeyin peşine düşüyor. Düşman bir uzaylıyı yenmek için dost bir uzaylıdan yardım almak zorunda kalan bilim insanları ve askerler maceranın sonunda bu savaşın artık uzaya taşınacağını ve düşmanı gidip kendi topraklarında (yani gezegenlerinde) yenmek zorunda olduklarını anlıyorlar. Böylece seriye bir devam filmi daha ekleneceğinin de sinyalini almış oluyoruz.


Tehdit kapıda

İlk Indepence Day’i izlediğimizde filmin büyüklüğünden ve efektlerinden bir hayli etkilenmiştik. Aynı büyüklükte bir film daha çekmek istemiş Roland Emmerich belli ki. Oysa görsel anlamda ne kadar güçlü olursa olsun artık bu görselliği iyi senaryolarla, iyi oyunculuklarla, klişelerden kurtularak desteklemek gerekiyor. Düşman uzaylıların dünyadan bir şeyler almaya çalışıp her şeyi yerle yeksan ettiği, hep Amerika’nın kurtarıcımız olduğu filmler aslına bakarsanız soğuk savaş zamanına ve anti-komünizm propagandalarına ait gerçekler olarak tarihe gömülmeli. Filmler bütçelerine, oyuncularına, görselliklerine bakmaksızın gişede başarısızlığa uğruyorlar birer birer. Seyirci ne izlediğinin ve ne izlemek istemediğinin gayet farkında çünkü artık. Özgünlük bilimkurgu sineması için kaçınılmaz bir şey oldu günümüzde. Çünkü zaten bilimkurgu sandığımız şeyleri kendi gerçekliğimiz olarak deneyimlemeye başladık çoktan.

İzlerseniz bir şey kaybetmeyeceğiniz, izlemezseniz de üzülmeyeceğiniz bir film var karşımızda. Independence Day iki saat boyunca sıkılmadan perdeye bakabileceğiniz bir macera vaat ediyor. Daha fazlasını arayanlar belki hayal kırıklığına uğrayabilir. Uzaylılar bir kere de bizim buralara gelsin, belki dertlerimize derman olurlar diye izleyip eğlenmek için tercih edilebilir. İyi seyirler.


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER