Senaryo Yazarları Derneği (Sender)’nin düzenlediği, "Meriç Acemi ile Kiralık Aşk: Nasıl Yazdım?" semineri 5 Haziran Pazar günü gerçekleşti. Seminere büyük bir hevesle gidenlerden biri de benim. Seminerden çok bir söyleşi gibi geçti aslında o dört saat.. En baştan söyleyeyim, seminerde konuşulanların çoğunu bu yazıda size aktarmayacağım. Zira bu hem "özel" olduğunu düşündükleri bir seminere katılanlara hem de mesleğe hevesli yazar adaylarına hizmet etmek isteyen organizasyona haksızlık olur. Bu yazıda seminerden genel izlenimlerimi ve bende yarattığı duyguları, oluşturduğu fikirleri aktaracağım. Hazırsanız, başlayalım!
Kiralık Aşk’ın yazarı olarak tanıdığımız Meriç Acemi, fazlasıyla sıcak ve samimi bir kadın. Konuştuğu, dinlediği ve kendisine sorulan soruları cevapladığı süre boyunca, yüzünden gülümsemesini hiç eksik olmadı. Katılımcılar arasında, hem senaryo eğitimi alan, hem de Kiralık Aşk'ı sevdiği için orada bulunan insanlar vardı. Amaçlar farklıydı ama niyet aynıydı; Meriç Acemi'nin hoş sohbetini dinlemek.. Hatta seminere katılmak için şehir dışından kalkıp gelenler bile vardı.
Senaryo yazarı olmak isteyenler tarafından, hep aynı sorunun yani "Ben de senaryo yazarı olmak istiyorum, çok güzel bir hikayem var, ne yapmalıyım?" denildiğinden bahsederek başladı konuşmasına ve önemli olanın bu işin eğitimini almak olduğunu vurguladı. Üniversitede elektrik mühendisliği okuduğunu ama sonrasında senaryo eğitimi aldığından da bahsetti. Senaryo yazarı olmak için, yazar kafasına sahip olmak gerektiğinden, entelektüel olmak gerektiğinden bahsetti; yani fırsat buldukça mutlaka okumak, izlemek, sektörü takip etmek, Amerikan yapımlarını da incelemek şart.. Amerikan yapımlarını izlemekteki amaç da onların geldiği son noktaların, sektörün gidişatını belirlemesi. Yani mümkün olduğunca kendini geliştirmek, vizyonunu arttırmak.
Meriç Acemi İskandinav dizilerini izlermiş mesela, Danimarka'yı ve kültürünü çok severmiş. İngilizler'in de romantik komedide çok iyi olduklarını düşündüğünü ve mümkün olduğunca takip ettiğini söyledi. " 'Bana dizi önerin' derseniz Borgen ve Luther derim, çok güzeldirler" dedi.
Senaryo yazarlığına, junior senarist olarak Süleyman Nebioğlu'nun yanında başlamış. Reklam yazarlığı da yapmış ve ilk şef yazarlığı 2006 yılında "Emret Komutanım" dizisi ile başlamış. Şef yazarlığı da, "Bütçe ve reyting düşünmek zorunda olmanız demek" olarak açıklıyor, yani ciddi ciddi sorumluluk aldığı ilk dizi Emret Komutanım olmuş. Akabinde yola, “1 Erkek 1 Kadın” ile devam etmiş. Daha sonra çizgi film yazmayı hayal ederken Kiralık Aşk'ın senaryosunu yazarken bulmuş kendisini. Tabii bu süreçten de biraz bahsetti aynı zamanda. Kiralık Aşk'ın ilk bölümünün, ilk sahnesi, Meriç Acemi'nin de Kiralık Aşk için yazdığı ilk yazdığı sahneymiş. Hani, bir plazanın önünde, şıkır şıkır kadın ayakkabılarının arasında, jilet gibi bir erkek ayakkabısı, Ömer'in yürüyüşü.. Onun da hikayeyi ilk senaryoya döküşü, Ömer'in yürümesiyle başlamış...
Yazı devam ediyor...