Survivor 2016: Ama o bir anne

Survivor 2016: Ama o bir anne
Haksızlıklar karşısında direnirken
Survivor’da haftalar sonra Ünlüler’in iki kere üstüste dokunulmazlık oyununu kaybetmesiyle eleme potasına giren yarışmacılar Semih, Nagihan ve Yattara oldu. Buraya kadar normal, yarışmacıdır kazanır, yarışmacıdır elenir. Bahsetmek istediğim, eleme potasına çıkan Nagihan’ın yaptığı o aslında çok beklendik ama ah keşke olmasa konuşma.

Memleketçek en büyük tabumuz olan ‘Ama o bir anneeğğ’ cümlesini yüzümüze bir tokat gibi vurduğu, ‘Ben yıllarca pistlerde yaptığım gibi burada da Türk kadının gücünü gösterdim’ diye devam ettiği, ‘Hiçbir anne 1 yaşındaki kızını bırakıp buraya gelmez’ diye ortaladığı, ‘Kızıma söz verdim ilk kadın şampiyon – burada daha önce de bir kadının Survivor şampiyonu olduğu hatırlanıp bir es verildi- ilk şampiyon anne olmak istedim.’ diye bağladığı o konuşmadan bahsediyorum tabii.

Elbette kimsenin anneliğini yermek gibi bir niyetim veya haddim yok, keza övmeyi de düşünmüyorum çünkü bana ne? Ama ortalık her karıştığında annelik kartını oynayan kadınlardan da bana çok gına geldiğini inkar edecek de değilim. ‘Beni anneliğimden vurmaya çalışmasınlar, annelik başka yarışma başka’ diyen bir kadının elenmeye çıktıktan sonra yarım dakika içinde çocuğunu bırakıp adaya gittiği için takdir görmeyi beklemesine tahammül edemiyorum. Ajitasyon peşinde değilim fakat yaşadığımız ülke şartları göz önüne alınırsa kadınların bir yaşındaki çocuklarını bırakıp nerelere gitmek zorunda kaldıklarını detaylı anlatmaya gerek yoktur herhalde. Kaldı ki, diyelim dünyada bir yaşındaki çocuğunu bırakıp ıssız bir adada yarışmaya giden tek kadın Nagihan, bundan bize ne?

Tabi Nagihan’ın elenme aşamasına geldiğini hissettiğinde anneliğine sarılmasının tek suçu onda değil. Yıllarca o kadar çok konuda, o kadar çok kadın bunu yaptı ki, ‘Anneyim ben’ ülkemiz sınırları dahilinde o kadar kalın bir zırh ki, bunun altına sığınıp dünyayı ele geçirebileceğini Nagihan’ın da farketmesi hiç zor olmamış doğal olarak. Kadınlara hiç bahanesiz, ‘ama’sız, koşulsuz yüzde yüz eşitlik isterken, onların da ilk zorlandıkları anda bu cümleye dönmemeleri gerekiyor belki de. ‘Ben anneyim’ diye ağlayan bir kadın, sonra ona ‘Sen annesin bunu yapamazsın’ dendiğinde itiraz hakkını kaybediyor nazarımda. Bir de anneliğin sadece kendi çocuğunu pamuklara sarmakla değil, başkalarının çocuklarına da aynı özen ve nezaketle davranmak olduğuna (bu çocuklar kırk yaşına gelmiş olsa da) inanan birisiyim. Bu vesileyle yaptığınız haksızlıklar ve kırdığınız kalpler için çocuklarınızı bahane etmenin en başta onlara ayıp olduğunu düşünüyorum. 

İyi seyirler.


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER