İkinci Bahar - Hanım (Türkan Şoray)
Sinem Özcan
Türk
dizi tarihinin gelmiş geçmiş en güçlü karakterlerinden biri, kuşkusuz
İkinci Bahar’ın Hanım’ı. Öykü baştan
sonra iki çocuklu dul bir kadının İstanbul’a gelip burada ayakta kalma macerası
üzerine kuruluydu aslında. Bu mücadelede Hanım, sadece maddi şartlarla değil
aynı zamanda mahalle baskısı, statüko, gelenekler, aşk ve sevdiğini güçlü bir
rakibe kaptırmama gibi birçok cephede savaş verdi. Bu maceranın hiçbir
noktasında mücadele gücünü yitirmeden, hep çözüm odaklı adımlar atarak onu
dimdik ayakta tutan inadı sayesinde geri adım atmadan, laf altında kalmayıp
gerektiğinde lafı tam da gediğine koyarak tepkilerini hiç gizlemeden ve
hepsinden önemlisi onurunu daima koruyarak var oldu. Kızı evlilik dışı bir
çocuğa hamile kaldığında kültürünün ve mahalle baskısının ona dayattıklarına
boyun eğmeyip kızının ardında duran bir anneydi, Hanım. Diğer yandan rakibi
Neriman, ona ve sevdiği adama zulmetmeye kalkışınca bıçağı kapıp onun karşısına
dikilecek kadar “kara” öfkeli; Ali Haydar, Neriman’la evlenmeye kalkışınca
“Benim iki kahramanım vardı, biri sen diğeri Pardayan. Sen öldün ben Pardayan’a
geri dönüyorum. “deyip arkasını dönüp gidecek kadar mert bir kadındı. Belki de
hayatında ilk kez yaşadığı “aşk” duygusunu ise o sert yapıdan beklenmeyecek
kadar nahif ve utangaç taşıdı. Sevdiği adamla birlikte hayatına giren her derdi,
itirazsız kabullenip bunu sevginin diyeti saymasıyla sadece yayınlandığı
dönemde değil hâlâ Türk televizyon izleyicilerinin yüreğinde unutulmaz yeri var
ve hep kanlı canlı yüreğimizde duruyor Hanım.