Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz - Meryem Çakırbeyli (Deniz Çakır)
Sinem Özcan
Halen
yayınlanmakta olan dizilerin kadın karakterleri içinde belki de en güçlüsü
Meryem Çakırbeyli. Duruşu, sözlerden çok kullandığı delici bakışları ve elbette
artık onunla özdeşleşen omzuna attığı uzun mantosu ve dimdik yürüyüşüyle o
kelimenin tam anlamıyla bir “Hanım Ağa”. “Çakırbeyli” klanında yediden yetmişe
her fertten koşulsuz saygı gören ailenin en büyük gelini, sadece ailenin
kadınlarının değil, erkeklerinin de çekindikleri bir otorite sembolü. Her biri
ayrı ayrı “zor” olan Hızır, İlyas ve Alparslan “Meryem” adı geçince önce bir
yutkunup sonra harekete geçebilirken ailenin büyükannesi Hayriye Çakırbeyli’nin
de hem gözünün bebeği hem de bu hayatta çekindiği tek insan. Çünkü hepsi bilir
ki karşısında kim olursa olsun Meryem, yanlış karşısında susmaz; tepkisini
kimsenin karşı çıkamayacağı sapasağlam mantıkla örülü cümleleriyle ortaya koyar.
Hayatta tek zaafı Hızır ve ondan vazgeçemediği için ikinci bir kadına razı
olması kendine yediremediği tek zayıflığı. Her ne kadar sessizce kabullenmese
hem Hızır’a hem Nazlı’ya hem kendine hayatı zindan etse de hatta kocasının
metresi yanındayken arabayı son sürat duvara çakacak kadar gözü kara davransa
da yine de Hızır’ı terk edip gidemeyişi, kendisiyle en büyük savaşı. Bir yandan
da nefret ettiği kadın, kendi kocasından çocuk doğururken onun elini tutan,
hastaneye yetiştiren ve o çocuğu kocasının kollarına veren bir kadın, Meryem
Çakırbeyli. Mafya dünyasının acımasızlığı içinde her an çok sevdiği adamı
kaybedebileceğini bilerek yaşayan, iki çocuğunu hem doğru yetiştirme hem de o
dünyadan uzak tutma derdinde bir anne o. Merhameti hep egosunun bir adım
önünde, acısını içinde yaşayan, kendi onur savaşını tek başına veren yine de ne
olursa olsun yıkılmayan bir kadın Meryem Çakırbeyli.