Arkadaşımın üç yaşındaki oğlunun
sürekli üstünü çıkartmasının sebebinin ‘Turabi
olmak’ olduğunu itiraf etmesinin üstünden aylar geçti, bugün de apartmanın
bahçesinde birbirlerine ‘Kerimoğlu, Memiç’ diye seslenerek koşturmalı bir oyun
oynayan kızları görünce bir kere daha şaşırdım. Hayır, çocukların bu kadar çok
televizyon izlemesine değil, Gizem Kerimoğlu elendiği halde hala birisinin o
olarak oyun oynamasına şaşırdım, zira çocuklar başarısızlık karşısında epey
acımasızlar. Demek ki gerçekten sevmiş Gizem’i.
Yazık oldu
Gizem Kerimoğlu’nun elenmesi
sürpriz değildi elbette. En başından beri kendi Survivor’ını yaşayamadı. Yaşamadı
demek daha doğru belki çünkü kimse onu sürekli Semih’le takılıp kendine rol
olarak ‘Semih’in yanındaki kız’ olmayı seçmeye zorlamadı. Halbuki tatlı bir kız
bence, kendi yolunu bulsaydı daha mutlu olabilirdi. Semih’i Gönüllüler
adasındaki diğer insanlardan daha çok seviyorum aslında, derdim onunla değil.
Derdim, Gizem’in kendi olmayı hiç denememesiyle. Her konsey gecesi Gizem
Kerimoğlu’nu yazan Gönüllüler bakalım bundan sonra ne yapacak? Ortak
nefretinizi buluşturabileceğiniz biri varken anlaşmak kolaydır bir grup için,
gerçekleri Gizem’in gidişinden sonra göreceğiz.
Yazı devam ediyor..