Tanıtım ne kadar iyi, oyuncular ne kadar “albenili”, görsel unsurlar ne kadar zengin olursa olsun, eğer hikâye yoksa yaptığınız işin hiçbir değeri yok ve işin kötüsü bu dünyanın her yanında böyle. İçi dolu, ipuçları özenle yerleştirilmiş, izleyicileri kendine inandıran ve bağlayan bir hikâyenin her zaman kazandığını Descendants of the Sun ile bir kez daha görmüş olduk.

Tanıtımlara da bakacak olursanız hem askerlik, kamuflajlı erkekler göreceksiniz. Eğer “Özel bir merakı yoksa bir kadın neden Descendants of the Sun izlesin?” sorusu, dizinin yayınladığı ilk bölümlerde de izleyicinin aklında olacak ki dizi, TNmS Ratings verilerine göre 7.; AGB Nielsen verilerine göre de 4.sırada yer almış. Bugün baktığımızda ise 12.bölüm itibariye her iki reyting ölçüm sağlayıcısına göre de reyting yüzdesi %31 ile %33 civarında ve 1.sırada. 16.bölümde final yapıp, 3 özel özel bölüm yayınlayacaklarını da düşünürsek %35 hatta %40’a vuran bir reyting ile diziyi bitirecekler gibi görünüyor. Gözümüz yok. Allah daha çok versin.

Demem o ki: Hikayenin içine her şeyden orantılı serpiştirince ortaya çıkan tat bamb'aşk'a oluyor. Aşkın da maceranın da dozu gayet iyi, değil mi?