Diriliş, enfes bir yönetmen filmi. Emmanuel Lubezki’nin
muazzam görüntü yönetmenliğinin de eşliğinde Alejandro González Iñárritu
sinemasının yeni harikası. Iñárritu’nun özellikle kullandığı açılarını çok
seviyorum. Emmanuel Lubezki de elini attığı yeri tablo haline dönüştüren bir
görüntü yönetmeni. Şahane kareler almış, büyüleyici bir atmosfer sunmuş.
İzlerken içimden “Lubezki, Lubezki” diye tempo tuttum. Bayıldım!
Filmin en geride kalan tarafı senaryosu. Bir adamın intikam
hikayesi binlerce meseleyle örülebilir ama tek bir mesele üzerinden nihayete de
erdirilebilir. Elbette ki Diriliş kötü bir senaryo eseri değil ama
senaryosunun diğer unsurlarıyla dengede olduğunu da söyleyemem.
Fakat bence Diriliş, Alejandro González Iñárritu’nun en
iyi filmi değil. Misal çok uzağa gitmeyelim, Birdman’den aldığım tadı Diriliş’ten alamadım.
Keza Leonardo DiCaprio için de öyle. The Wolf of Wall
Street’teki oyunculuğu bence çok çok daha iyiydi. Fiziksel olarak çok
zorlandığı malum ama duygu bakımından da bir başkalaşım bekledim ben. Oysaki
Glass, ayı saldırısına uğramadan da, saldırıya uğrayıp ölüme terk edildikten
sonra da hep aynı hissi yaşattı bana. Hayatta tek dayanağı oğlu olan bir
adamın, gözlerinin önünde oğlu öldürülünce gözlerinden ateş fışkırmasını
beklerdim ben. Duygu geçişi bakımından zirveye Glass ve ayı sahnesi oturur
bence.
Tom Hardy rocks! Kuşkusuz ki,
Diriliş denilince en çok konuşulacak
isimlerden biri de Tom Hardy. En iyi yardımcı erkek oyuncu kategorisinin
adaylarından biri olan Hardy’nin Fitzgerald’ında korkuyu, endişeyi hissettim. Bence
kategorinin güçlü adaylarından biri.
Leonardo DiCaprio’nun hala Oscar kazanamamasıyla alakalı
espriler buradan uzaya yol olur. Bir sürpriz olmazsa bu sefer heykelcik Leo’nun
olacak gibi. Ama Oscar gecelerinin sürprizleri sevdiğini de hatırlatmak
isterim. Kategorilerdeki tüm adayları izlemeden, “Bence o almalı, bu almamalı.”
meselesine girmeyi sevmiyorum. O yüzden gönlümün Oscar’ını vermek için The
Danish Girl’le Eddie Redmayne’ı izlemeyi bekliyorum. Bazen bazı performanslar
insanı büyüler, gönlünüz başkasının heykelciğe sahip olmasına razı gelmez. İşte
Leonardo DiCaprio’nun Glass’ı beni öyle çok da büyülemedi.
Sözün özü; Diriliş, sinemanın büyüsünü iliklerinize
kadar hissedebileceğiniz bir yapım, mutlaka –izlenecekler- listenize dahil
etmelisiniz. Gün neler getirecek, Oscar gecesinde Diriliş kaç ödülle
ayrılacak göreceğiz.
İzlemeyenlere iyi seyirler. İzleyenleri ise yorum kutucuğuna
bekliyorum. Haydi biraz Oscar’dan, Leo’dan, Iñárritu’dan konuşalım.