“Mübaşiriz be Rızacım, nasıl olalım?”

13 bölümlük dizinin genel mekanı; adliye. Bu sebeple gördüğümüz genel hatlar da devlet, vatandaş ve aidiyet çatışmaları. Hikaye boyunca üzerine basa basa gösterilen belli memur tiplemeleri mevcut. Hani o meşhur “memur ol, yat, uzan, kazan” diye geyik çevirdiğimiz tiplemeler.

Saygılar Bizden’deki memur idealizi; amiyane tabirle yolunu bulmuş memur (rüşvetle iş yapan, büyük işleri arkadaşlarına kaptırmadan kendisi alan) ile yine amiyane tabirle saf memur tiplemesi arasında geçiyor. Dizide şöyle bir sahne izleyebiliyorsunuz mesela; yolunu bulmuş kadın memur arkada makyajını tazelerken saf memur tiplemesindeki diğer karakter, önünde kuyruk oluşmasına rağmen tek başına işleri yetiştirmeye çalışıyor. Bunun yanında kuyruktaki insanların dosyalarını parayla öne çeken yol bulmuş memurlarla da bizzat muhatap olabiliyorsunuz.

Yine benzer şekilde üzerine basa basa çizilmiş “devlet karşısında ne olduğunu anlamayan vatandaş” tiplemeleri de mevcut. Franz Kafka’nın Dava isimli kitabında yargılanan insan tarafından söylenmiş şöyle bir pasaj var: “demek üzerine çalışılan yasa kitapları bunlar. Ve ben böyle insanlar tarafından yargılanacağım.” Kitapta da, dizide de vatandaş tiplemesi; devlet karşısında şaşkın ve anlamaz vaziyetle çizilmiş. Edebiyattaki roman türünün ana vatanı gibi olmuş Rus yazınında Gogol, Tolstoy, Çehov gibi yazarların eserlerinde memur tiplemeleri genellikle yer alır.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER