Blu Tv’nin son gözdesi Bartu Ben dün akşam izleyicilerle buluştu. Yapımcılığını BKM’nin üstlendiği dizinin senaryosu Bartu Küçükçağlayan imzası taşırken; yönetmen koltuğunda Gişe Memuru, Sarmaşık ve son olarak da Kelebekler gibi başarılı filmografisi ile kalplerimize taht kuran Tolga Karaçelik oturuyor.
Hatırlayacağınız üzere ikili Tolga Karaçelik‘in son filmi Kelebekler’de birlikte çalışmış, film Sundance Film Festivali’nden ‘Büyük Jüri Ödülü’ ile dönmüştü. Yurt içinde de önemli bir gişe başarısı elde eden film, tıpkı Bartu’nun dün akşamki bölümde sık sık dile getirdiği gibi “büyük sükse” yapmıştı. Bu birlikteliğin ardından ikili yeniden Bartu Ben ile buluştu. Karaçelik’in ilk kez bir dizi için yönetmen koltuğunda oturduğunu da hatırlatalım. Kısacası, Bartu Ben, şahsına münhasır Bartu Küçükçağlayan ve Tolga Karaçelik ikilisinden gelen sağlam bir referans ile oyuna üstün başladı. Tabii bu başarılı refaransın beklentileri yükselttiğini de eklemek lazım.
Bartu Ben, tanıdığımız isimlere ve bilindik projelere sık sık atıfta bulunmasıyla otobiyografik özellikler taşırken, bir yandan da bölümün belki de en çok güldüren dayı-cenaze ve kuzen sahnesi örneğinde de olduğu gibi absürt gelişmelere şahit olacağımızın sinyallerini veriyor. Bartu ve menajeri arasındaki ilişki ise televizyon dizilerinden, tiyatroya, gününüz sinemasına ve yeni dijital mecralara dair ironik- bir o kadar da gerçek- yorumlar içeriyor. Tüm bunlar bir araya gelince seyir zevki yüksek ve ideal süre sayesinde akan bir ilk bölüm karşımıza çıkıyor. Dün izlediğimiz bölüm üzerinden konuşmak gerekirse “cenaze evi sahnesi” örneğinde olduğu gibi mizahın kurgusal olaylarda kendini daha fazla hissettirdiğini söylemek mümkün.
Bartu Ben, özellikle televizyon dizilerindeki uzun sürelerden ve “120 dakikalık komedi dizisi mi olur!” yakınmalarınının ardından, 40’ar dakikalık bölümler avantajıyla izlenebilirliği hayli yüksek bir yapım. Ancak bazı sahneler yer yer sıkıcı olmaya doğru giden uzunlukta. Özellikle yan karakterlerle girilen zorlama diyaloglarda (bknz. Kapıcı sahnesi örneği) bunu hissetmek mümkün. Karakterlere biraz daha alıştıktan sonra bu durum ortadan kalkacak mı, ilerleyen bölümlerde göreceğiz. Bu arada genel tanıtımlarda izlediğimiz sürpriz konuklar dışında dizinin gelecek bölümlerine dair şimdilik pek bir fikrimiz yok. Ezgi Mola ve Şebnem Bozoklu ile karşılaştığımız fragman ise elimizdeki en önemli ipucu, şimdilik. Bu tahmin edilememezlik de yeni bölümlerin merakla beklenmesine yardımcı bir başka etken.
Bartu Ben, künyesindeki sağlam referansa yakışan bir ilk bölümle “merhaba” dedi. İlk bölümde fazlasıyla sinyallerini veren komedi unsuru, gelecek bölümler için diziye şans vermeye yeterli sebeplerden.