Star Tv'de üç sezondur yayınlanan Paramparça'nın yapımcısı olan Endemol Shine Türkiye, bu kez Kanal D için yeni bir drama hazırladı.
Evlat Kokusu adındaki yeni dramanın ilk bölümü bu akşam yayınlanacak. Kanal D hafta başında dizi için bir ön izleme organize etti. Pazartesi sabahı, Kanyon'da 150 dakika süren ilk bölümü, Kanal D, Endemol Shine yöneticileri, ekip ve oyuncuların katılımıyla izledik. Gösterimden önce Endemol Shine Türkiye'nin Genel Müdürü Gökhan Tatarer kısa bir konuşma yaptı. Yaklaşık sekiz ay süren yolculuğun ardından izleyeceğimiz bölüm hakkında bilgiler verdi ve ekibine teşekkür etti.
Evlat Kokusu,
Endemol Shine Türkiye Yazı Grubu imzasıyla yayına çıkıyor. Diziyi reklam sektöründen televizyona transfer olan
Erol Özlevi yönetiyor. Özlevi ilk kez
Küçük Ağa ile televizyona meyletmiş ardından ekran yolculuğu kısa süren
Adı Mutluluk ile
Evli ve Öfkeli adındaki dizileri yönetmişti. Evlat Kokusu'nun oyuncu kadrosunda Hande Soral (Zeyno), Barış Kılıç (Aslan), Sedef Avcı (Zümrüt), Murat Han
(Cevahir), Yeşim Salkım (Hünkar), Selen Uçer (Belma), Alihan
Türkdemir (Çınar), Balım Gaye Bayrak (Ela), Nail Kırmızıgül (Özcan),
Pınar Çağlar Gençtürk (Meryem), Haktan Pak (Müsteşar Serdar), Hülya Duyar
(Müzeyyen), Engin Yüksel (Nizam), Tuğçe Kumral (Seher), Dilan Telkök
(Cemre), Aksel Üstün (Yusuf), Doğancan Sarıkaya (Uğur) var.
Bölüm iki ayrı hikayenin paralel anlatımı üzerinden kurgulanmış. Bir yanda Amsterdam'da yaşayan Zeyno'nun travmatik hayatını izliyoruz, diğer yanda da enerji işleri yapan, devasa barajlar inşaa eden, ensesi kalın bir ailenin evlatlarıyla sınavını. Enerji devi Akbaş Ailesi'nde Hünkar, Aslan ve Cevahir kardeşler var. Cevahir faydasızın teki. Evli ama zamparanın hası modunda dolaşıp, küçük kardeşi Aslan'a diş bileyerek kompleksli ömrünü tüketiyor. Ailenin altın çocuğu Aslan, zamanında bir şirket evliliği yapmış. Müsteşar'ın kız kardeşi olan Zümrüt'ü eş olarak almış, bir de dünya tatlısı kızları olmuş. Aslan-Zümrüt çiftiyle tanıştığımızda boşanmak üzereler. Ancak hayat onlara daha zor bir sınav hazırlamaktadır. Aslan, boşanmak istediğini beyan ettiği gün havuzda bilincini kaybedip ölümün kıyısına gelen kızları Ela'da çok nadir görünen bir kan hastalığı ortaya çıkar. Aile hemen legal yollardan donör aramaya başlarken Hünkar Hala da hiçbir masraftan kaçınmadan ve Allah'tan korkmadan illegal yollara başvurur.
Diğer yanda Zeyno, hastanede hemşire olarak çalışan sözlenmiş bir genç kızdır. Üvey ablasının da leş bir eniştesi var. Herif eteğinde bin türlü bela ile yaşıyor. Kızçe çalışıp didinip, eniştesini doyuruyor, sözlüsüyle kuracağı mutlu yuvanın hayalini kuruyor. Zeyno bir sabah 3 haftalık hamile olduğunu öğreniyor. Koşarak müjdeyi vermek için gittiği sözlüsü ise başka bir kızla evlenmek üzere. Aralarında çıkan kavgada herif şişe kırıp kızın karnına dayayıp canına kast edince, Zeyno oğlanı yaralıyor. Hoop hapse düşüyor. 5 yıl ceza alıyor.
Zeyno'nun karnı burnunda.. Diğer tarafta Zümrüt Akbaş da hamile çünkü evladına donör doğurması gerekiyor. Aylar ayları kovalıyor, Zümrüt'ün bebeği doğumdan sonra ölüveriyor. Zeyno ise "Can" adını verdiği oğlunu doya doya koklayamadan ablasına ve eniştesine teslim etmek zorunda kalıyor. Gel gör ki kader ağlarını çoktan örmüş, Can'ı Hünkar Hala marifetiyle Zümrüt Akbaş'ın kucağına sürüklemiştir. İşte bütün hikaye de bu noktadan sonra başlıyor. Beş yıl sonra hapisten çıkan Zeyno oğlunu bulma mücadelesi başlıyor. Gerisini bu gece hep birlikte izleyeceğiz..
Evlat Kokusu'nu benzerlerinden farklı kılan Zeyno'nun oğlunu geri alma savaşını başlatma şekli. Dramada klişelerden korkmayan aksine faydalı bulanlardanım, yeter ki "yeni" bir paketi olsun. Zeyno'nun mücadele şeklinde cıvık klişelere isyan ve başkaldırma çabasının minik ipuçları var. Beni de etkileyen yazar ekibinin bu isyanı nasıl sürdürülebilir kılacağını görme hevesi oldu. Zeyno güçlü bir kadın, aşk ile boyun eğmeye hazır, mıymıntı bir kız değil. Klişeyi böyle değişikliklerle paketleme çabası bana cazip ve samimi geliyor. Eğer yazar ekibi de cesaretli davranırsa ilginç bir yolculuk izleriz.
Oyunculuklara gelirsek... Yeşim Salkım hikayenin dominant kadını rolüne cuk diye oturmuş. Yer yer zevksizliğin
şahikasına çıkan kostümlerine rağmen Hünkar'ı sevebilir, izlemek isterim. Aslan Akbaş karakterinde Barış Kılıç'ı; Zeyno rolünde
Hande Soral'ı sevdim. Ancak diğer karakterler -bir kısmı bölümün akışı
içinde az yer aldığı için- henüz doku uyuşmazlığını aşamamışlar. Herkes ayrı telden çalıyor, bazıları ise inandırıcılık sınırlarını zorluyor. Özlevi, ilk bölüm badiresini sağ salim atlatınca birkaç bölüm içinde bütün oyuncularını ortak bir dil etrafında toplamayı becerecektir, inanıyorum.
Kanal D'nin Dramalardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hülya Vural'dan izlediğimiz bölümün yayına çıkacak son kopya olmadığını öğrendiğimde gerçekten çok rahatladım. Zira 150 dakikalık akışın -bana göre- 30 dakikası lüzümsuzdu. "Seyirci anlamaz" kaygusuyla kurgulanan akış aslında yok yere hikayenin ayağına sıkıyor. Bu ve benzeri sıkıntıların yaratacağı dezavantajı aşabilmek için bölümün
bir saniye bile durmaması, seyircinin ekran karşısında düşünecek vakit
bulamaması şart. Evlat Kokusu, tıpkı
Paramparça gibi temposunu hiç
düşürmeden yürürse etkili ve izlenebilir bir hikaye olacaktır. Umarım bu akşam, pürüzlerin zımparalandığı bir akış izleriz çünkü Evlat Kokusu'nu beğendim, özellikle bölüm finalinden sonra olacakları gerçekten izlemek istedim.
Özetle; Evlat Kokusu zor bir günde yayına giriyor. Üstelik dizide rol alan oyuncu kadrosunun ne yazık ki Kanal D seyircisi açısından "gel gel"i çok zayıf. Fakat kanal bu sefer
Babam ve Ailesi'nde yaptığı hatayı tekrarlamadı ve sağlam tanıtımlar yayınladı, seyircinin merakını tetikledi. Umarım bu akşam ekrana seyirci getirmeyi de başarır, Evlat Kokusu'nun izlenmesini sağlarlar.
Bu yolculukta emeği geçen herkesin gönlüne bereket; Evlat Kokusu'nun yolu açık, ekran ömrü uzun olsun!
Böyle işte..