Hain mi kahraman mı?
Mantar Çorbası
Son
zamanlarda bölümler çok çok uzun sürdüğü için televizyon başında doğru
düzgün dizi izleyemiyordum. Ama Vatanım Sensin'i Halit Ergenç adıyla
anılmaya başladığından beri izlemeyi planlıyordum ve Bergüzar Korel ile
birlikte oynayacaklarını öğrendikten sonra izleyeceğimden emin oldum.
Bölümün
başından sonuna kadar ekran başından kalkmadığımı söyleyerek başlamak
istiyorum. Tabii ki bu her anını sıkılmadan izledim demek değil. Çok
beğendiğim sahneler de oldu, zaman geçsin diye telefonumla oyalandığım
sahneler de. Telefonumla oyalandığım zamanlarda gördüğüm kadarıyla,
herkes gibi ben de Azize ve Cevdet'in hamam sahnesine bayıldım.
Genel
olarak silahlı, vurdulu kırdılı sahneleri değil de duygusal olanları
severim. He izlerken duygulanıp ağlamam o ayrı. Yalnız dizide beni en
etkileyen yer gazeteci Hasan Tahsin'in ilk kurşunu atıp, sonra vurulduğu
sahneydi. Çocukluğuma gittim birden, gazeteci olmak istediğim
zamanlara. Hem de savaş muhabiri; Sıcak Saatler izliyordum o zamanlar.
Hasan Tahsin'in ilk kurşun olayını öğrendiğimde, öyle bir cesareti
gösterdiği için ve tabii gazeteci olduğu için, ileride eğer bir oğlum
olursa adını koymak isteyecek kadar hayranlık duymuştum. Bu olayı
tamamen unutmuştum. Hatırladığıma memnun oldum.
Fragmanlarda
genel olarak bölüm için ipucular verilmişti. Mesela ben Cevdet'i
arkadan vuranın can arkadaşı Tevfik olduğunu tahmin etmiştim. Zaten
arkadaşının karısına evlenme teklif etmek de bir yerde arkadan
vurmaktır. Onur Saylak kötü adamları da sevdirir yalnız Azize'nin
teklifi kabul etmesine şaşırmadım değil.
Son
sahnede Cevdet karakterini Yunan üniformasıyla görünce başlangıçta
dizinin adının neden Vatan Haini olarak düşünüldüğünü anlamış oldum.
Şunu da söylemeden bitirmeyeyim: Halit Ergenç'e Yunan askeri üniforması
daha çok yakışmış.
Yazı devam ediyor...