Konudan ve karakterlerden bahsedeyim biraz, diziyi izlemeyenler için elbette.. Sami Gökdemir sırlarla dolu hayatını yarı mutlu, yarı mutsuz yaşarken yıllarca görmediği kardeşinin ölümü vesilesiyle yüzleşmek zorunda olduğu gerçekler ve belki de bazı günahlarla debeleniyor hikayemizde. Şimdilik pek belli etmese de.. Emel Gökdemir, bugünkü pozisyonu koruyabilmenin endişesini yaşıyor. Kaldı ki Sami Gökdemir ile yaşadığı o görkemli hayatı nelere rağmen kurduğunu bilmiyoruz. Mutlaka ödenmez borç sahibi Emel; öz güvenini inşaa edemediği, o Köşk'te kendine huzur içinde yaşayacağı bir hayat tesis edemediği ise gözlerinden belli. Gökdemir Ailesine huzur haram, çok belli. Gökhan- Suna, Suna- Cavidan, Cemal- Hülya, Hülya- Sami, hikayenin çatışması ve kavgası hiç bitmeyecekmiş gibi bereketli çok şükür. Umarım
İnsanlık Suçu bölümlerce sürecek çatışmaları sakin sakin anlatabilmeleri için seyircisinden gerekli zamanı çalabilir.
Her sette benzerine şahit olurum ama İnsanlık Suçu setinde bütün oyuncular kendi aralarında çok keyifli ve sıcak bir iletişim kurmuşlar. Bir set klişesi olan "Çok eğlendik" cümlesi bu sette gerçek. Ziyaret esnasında Ahmet Mümtaz Taylan'ın ekiple muhabbetine şahitlik ederken gülmekten çene kaslarıma ağrı girdi desem, yeridir.. O kadar neşelilerdi ki topluca bir kare fotoğraf almak ve bu uyumu tarihe derkenar etmek istedim. Kırmadılar. Bu karede Hülya yani Laçin Ceylan eksik. Neden derseniz, işte o sorunun cevabını bu akşam öğreneceksiniz^^