Berk Oktay’ı karavanda Beşiktaşçılık yaparken
yakalıyorum. Sohbetimiz tabii ki Beşiktaş ile başlıyor. Ardından biraz Ankara,
biraz da sektör muhabbeti yapıyoruz. Konuşurken bir an zihnim oradan uzaklaşıyor ve sevenlerinin ona neden "CandanAdam BerkOktay" dediğini sorgulamaya başlıyorum. Nasıl demesinler?
Çok geçmeden 34 numaralı manidar bakışıyla “Pamir de
buradaydı.” diyor. Hımmm… :) Pamir ile karşılamadığım için üzülüyorum ama
Seren Şirince, Berk Oktay ve Eda Ece o kadar tatlılar ki onlarla sohbet ederken
Pamir çok da aklıma gelmiyor. (Aklıma geldiğinde ise başka bir şey yaptım.
İlerleyen sayfalarda ne yaptığımı da anlatacağım.)
Berk Oktay ile sohbet ederken başka bir sahnesinin
çekimi biten Eda Ece geliyor. Bir yandan hal hatır sorarken diğer taraftan da
çekilecek olan sahne için hızlı hızlı hazırlıkları yapıyor.
Karavandan eve doğru geçerken Can Tekin’in arabası
gözüme takılıyor. Plaka “ua”. Can Tekin de Beşiktaşlı değil miydi ya? ^.^ Bülent
Hoca Galatasaraylı. Kaç bölümdür oynatıyoruz, niye uyandırıyorsun, bakışı atıyor.
Provanın ardından Bülent Hoca’nın yanına yerleşiyorum. Tekrarlar,
yakınlar, iç-dış derken bizde aralarda Bülent Hoca’yla kısa kısa sohbetlerimize
başlıyoruz.
Yazı devam ediyor…