ALEF: Mâl-i Hülya'nın başrol oyuncularıyla diziyi konuştuk!

Aybüke Pusat

Defne fedakar, anaç ve kızının üstüne titreyen hassas bir anne. (ilk kez) bir anneyi canlandırmak sana neler hissettirdi?
Defne sadece çocuğu için değil etrafındaki herkes için hassas, fedakar, anaç, memnun etmeyi seven birisi. Kendisi hariç. Kendisi hariç herkese bir anne gibi kol kanat geren, kucaklayıcı, şefkatli ve bağışlayıcı. Yani onun annelik etmek için doğum yapmasına gerek yokmuş aslında. Sonra kızı doğmuş. Esas anneliğin, gerçekten savunmasız ve kendisine gerçekten var olmak için ihtiyaç duyan bebeğini kucağına alınca, bakım veren kişi olmanın ne demek olduğunu tam anlamıyla anlayınca kendinden ve kızından başka kimse onun için önemli olmuyor artık. O artık şimdi sadece kızı ve kendisi için yaşıyor.

İlk kez anne oynuyorum. Bana yabancı bir duygu. Ama hayatta çok kez başkalarına anaç oldum. Bakım veren oldum. O yüzden Defne’nin önceliklerini, ruh durumunu, sevgisinin büyüklüğünü, düşünme biçimini anlayabiliyorum. Benim için Defne’yi oynamak her köşebaşında Dünya’yı baştan keşfetmek gibiydi. Umarım Defne’nin hayatla olan derdini siz de benim kadar içselleştirirsiniz.

ALEF: Mâl-i Hülya görkemli topraklarda etkileyici sahneleriyle seyirciye büyülü bir kapı açıyor. Defne karakterinin seni etkileyen büyüsü neydi?
Defne benim bu hayatta tanıdığım en zeki kadın. Bunun için çok heyecanlandım. Kendisini çok iyi yetiştirmiş, etrafının çok farkında, ahlak sistemi , vicdanı, hayata yaklaşımı ilham veren birisi. Defne çok gerçek. Çünkü o da herkesin hayatında karşısına çıkan hayat dönemeçlerinden birinde yanlış kararlar veriyor. Herkesin yapabileceği gibi. Bu hataların bedelini yıllarca ödüyor. Hikayemizin başında artık Defne’nin zamanı başlıyor. Kendini gerçekleştirme zamanı. Yaptığı yanlışların farkına varıyor artık, telafi edebilmek için elinden gelen her şeyi yapmaya hazır. Hayat bu, Çınar’la karşılaşıyor. Çınar hayata dönebilmesi için farkında olmadan ona bir dal uzatıyor. Ona en sevdiği, en hakim olduğu şeyi hatırlatıyor. Merak. Son dönemde yaşadığı travmalardan ve talihsizliklerden başını kaldırmaya Çınar ile beraber başlıyor. Bu hayat ortaklığı beni çok etkiledi. Çınar’a olan merakı da izleme zevki için paha biçilemez bence.

Çocuğunu her şeyden korumaya çalışırken kendini büyük bir aşkın, sırrın ve değişimin içinde buluyor Defne. Bir oyuncu olarak bu karakter dönüşümünü oynamak senin için nasıl bir deneyimdi?
En etkilendiğim şeylerden biri. Her an başına hayatını büyük ölçüde değiştirecek şeyler geliyor. İzlerken takip etmesi dahi sancılı. Çevresinde bunlar yaşanırken an be an Defne’de değişiyor. Karakterle ilgili sıradan ya da kısır olduğunu düşündüğüm bir sahne bile olmadı. ‘Defne olsa ne yapardı?’ Sorusu üç ay boyunca zihnimde, bedenimde yankılandı. Bu heyecan oyuncu kişisi için çok değerli. Hiç kaygılı değildim Defne konusunda. Defne’nin yeni hayatına daldığı gibi ben de Defne’yi anlamaya büyük bir hevesle daldım. O kadar cesur, aklıselim, mantıklı ve tutarlı yazılmak her karakterin hakkı diye düşünüyorum. 

Defne, kayıplarıyla, aşkıyla ve mücadelesiyle güçlenen bir kadın. Peki senin için bu hikayenin en güçlü yanı ne?
Gerçekliği. Bölümlerce peşinde koştuğumuz reçete gerçek. Tarihi bilgiler gerçek. Defne zaten daha önce de söylediğim gibi çok gerçek. Çınar’ın hayat, motivasyonu çok gerçek. Kapadokya bambaşka bir gezegen gibi ama gerçek. Bütün karakterlerin sorularını yanıtlamak oldukça kolaylaşıyor böyle olunca. Dünyası öyle güzel kurulmuş ki Alef’in. En güçlü yanı bu.
 
ALEF: Mâl-i Hülya, saklı kalan şifrelerin peşinden sürüklerken karakterlerde derin yüzleşmeler ve değişimler yaratıyor. Hikayenin sende yarattığı değişim ne oldu?
Bir buçuk ay Kapadokya. Çok mistik ve ilginç bir yer. İklimine, doğasına, insanına olan şaşkınlığım hala geçmedi. Rüya gibiydi. Daha önce turist olarak gittiğim bir yerde uzun zaman konaklamak, orada seyyahlık etmek ilginçti elbette. Çok güzel insanlarla tanıştım. Çok şey öğrendim. Zaten bence Kapadokya’da bir süre vakit geçirmiş herkes eskisi gibi olamaz artık. Ben öyle inanıyorum. Projenin de doğasına çok uydu. Orada olmak bizi hikaye anlamında çok besledi. Hem kişisel yolculuğumda hem de karakterimin yolculuğunda Kapadokya’da olmak ve böylesine güzel insanlarla çalışmak çok fark yarattı.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER