Aybüke
Pusat
• Defne fedakar, anaç ve kızının üstüne titreyen hassas
bir anne. (ilk kez) bir anneyi canlandırmak sana neler hissettirdi?
Defne sadece çocuğu için değil etrafındaki herkes için
hassas, fedakar, anaç, memnun etmeyi seven birisi. Kendisi hariç. Kendisi hariç
herkese bir anne gibi kol kanat geren, kucaklayıcı, şefkatli ve bağışlayıcı.
Yani onun annelik etmek için doğum yapmasına gerek yokmuş aslında. Sonra kızı
doğmuş. Esas anneliğin, gerçekten savunmasız ve kendisine gerçekten var olmak
için ihtiyaç duyan bebeğini kucağına alınca, bakım veren kişi olmanın ne demek
olduğunu tam anlamıyla anlayınca kendinden ve kızından başka kimse onun için
önemli olmuyor artık. O artık şimdi sadece kızı ve kendisi için yaşıyor.
İlk kez anne oynuyorum. Bana yabancı bir duygu. Ama hayatta
çok kez başkalarına anaç oldum. Bakım veren oldum. O yüzden Defne’nin
önceliklerini, ruh durumunu, sevgisinin büyüklüğünü, düşünme biçimini
anlayabiliyorum. Benim için Defne’yi oynamak her köşebaşında Dünya’yı baştan
keşfetmek gibiydi. Umarım Defne’nin hayatla olan derdini siz de benim kadar
içselleştirirsiniz.
• ALEF: Mâl-i Hülya görkemli topraklarda etkileyici
sahneleriyle seyirciye büyülü bir kapı açıyor. Defne karakterinin seni etkileyen
büyüsü neydi?
Defne benim bu hayatta tanıdığım en zeki kadın. Bunun için
çok heyecanlandım. Kendisini çok iyi yetiştirmiş, etrafının çok farkında, ahlak
sistemi , vicdanı, hayata yaklaşımı ilham veren birisi. Defne çok gerçek. Çünkü
o da herkesin hayatında karşısına çıkan hayat dönemeçlerinden birinde yanlış
kararlar veriyor. Herkesin yapabileceği gibi. Bu hataların bedelini yıllarca
ödüyor. Hikayemizin başında artık Defne’nin zamanı başlıyor. Kendini
gerçekleştirme zamanı. Yaptığı yanlışların farkına varıyor artık, telafi
edebilmek için elinden gelen her şeyi yapmaya hazır. Hayat bu, Çınar’la
karşılaşıyor. Çınar hayata dönebilmesi için farkında olmadan ona bir dal
uzatıyor. Ona en sevdiği, en hakim olduğu şeyi hatırlatıyor. Merak. Son dönemde
yaşadığı travmalardan ve talihsizliklerden başını kaldırmaya Çınar ile beraber
başlıyor. Bu hayat ortaklığı beni çok etkiledi. Çınar’a olan merakı da izleme
zevki için paha biçilemez bence.
• Çocuğunu her şeyden korumaya çalışırken kendini büyük
bir aşkın, sırrın ve değişimin içinde buluyor Defne. Bir oyuncu olarak bu
karakter dönüşümünü oynamak senin için nasıl bir deneyimdi?
En etkilendiğim şeylerden biri. Her an başına hayatını büyük
ölçüde değiştirecek şeyler geliyor. İzlerken takip etmesi dahi sancılı. Çevresinde
bunlar yaşanırken an be an Defne’de değişiyor. Karakterle ilgili sıradan ya da
kısır olduğunu düşündüğüm bir sahne bile olmadı. ‘Defne olsa ne yapardı?’
Sorusu üç ay boyunca zihnimde, bedenimde yankılandı. Bu heyecan oyuncu kişisi
için çok değerli. Hiç kaygılı değildim Defne konusunda. Defne’nin yeni hayatına
daldığı gibi ben de Defne’yi anlamaya büyük bir hevesle daldım. O kadar cesur,
aklıselim, mantıklı ve tutarlı yazılmak her karakterin hakkı diye
düşünüyorum.
• Defne, kayıplarıyla, aşkıyla ve mücadelesiyle güçlenen
bir kadın. Peki senin için bu hikayenin en güçlü yanı ne?
Gerçekliği. Bölümlerce peşinde koştuğumuz reçete gerçek.
Tarihi bilgiler gerçek. Defne zaten daha önce de söylediğim gibi çok gerçek.
Çınar’ın hayat, motivasyonu çok gerçek. Kapadokya bambaşka bir gezegen gibi ama
gerçek. Bütün karakterlerin sorularını yanıtlamak oldukça kolaylaşıyor böyle
olunca. Dünyası öyle güzel kurulmuş ki Alef’in. En güçlü yanı bu.
• ALEF: Mâl-i Hülya, saklı kalan şifrelerin peşinden
sürüklerken karakterlerde derin yüzleşmeler ve değişimler yaratıyor. Hikayenin
sende yarattığı değişim ne oldu?
Bir buçuk ay Kapadokya. Çok mistik ve ilginç bir yer.
İklimine, doğasına, insanına olan şaşkınlığım hala geçmedi. Rüya gibiydi. Daha
önce turist olarak gittiğim bir yerde uzun zaman konaklamak, orada seyyahlık
etmek ilginçti elbette. Çok güzel insanlarla tanıştım. Çok şey öğrendim. Zaten
bence Kapadokya’da bir süre vakit geçirmiş herkes eskisi gibi olamaz artık. Ben
öyle inanıyorum. Projenin de doğasına çok uydu. Orada olmak bizi hikaye
anlamında çok besledi. Hem kişisel yolculuğumda hem de karakterimin
yolculuğunda Kapadokya’da olmak ve böylesine güzel insanlarla çalışmak çok fark
yarattı.